Translation of "Sistemi" in Spanish

0.016 sec.

Examples of using "Sistemi" in a sentence and their spanish translations:

Sistemi seviyoruz.

- Nos encanta el sistema.
- Amamos el sistema.

çağ dışı patent sistemi.

que EE. UU. intenta exportar al resto del mundo.

Ağalık sistemi kadın hakları

sistema de llanto derechos de las mujeres

Amerika'nın göçmenlik sistemi bozuldu.

El sistema de inmigración de los Estados Unidos está dañado.

Tom sistemi Mary'ye açıkladı

Tom le explicó el sistema a Mary.

Modern bir patent sistemi yaratabiliriz.

que se adapte a las necesidades de la sociedad del siglo XXI.

Aşağısı: ABD göçmenlik sistemi gerçekleri.

Abajo: la realidad del sistema de inmigración de EE. UU.

Bir kamu avukatı sistemi yok

no hay un sistema de defensa pública,

Dışarıdan görüldüğü üzere Çin'in sistemi

El sistema de China visto desde fuera,

Geleceğin şehirlerinde kanalizasyon sistemi nasıl?

¿qué sistema de alcantarillado tendría la ciudad del futuro?

Bir karar destek sistemi kurduk.

que vive en la nube.

Havalandırma, sıcaklık ve nem sistemi

sistema de ventilación, temperatura y humedad

Bu ısıtma sistemi petrol yakar.

Este sistema de calefacción quema aceite.

Hiçbir güvenlik sistemi güvenli değildir.

Ningún sistema de seguridad es a prueba de fallos.

Keşke sistemi nasıl kullanacağımı bilebilsem.

Desearía poder descifrar cómo derrotar al sistema.

Ağalık sistemi başlık parası din tüccarları

el sistema religioso dinero comerciante

Bizim yurdun ısıtma sistemi düzgün çalışmıyor.

La calefacción de nuestro dormitorio no está funcionando bien.

- Eski sistemden kurtuldular.
- Eski sistemi kaldırdılar.

Ellos suprimieron el viejo sistema.

Eğitim sistemi şu anda inceleme altında.

Se está evaluando el sistema educativo.

Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.

El sistema nervioso central consta de cuatro órganos.

Tom evine bir alarm sistemi yerleştirdi.

Tom acaba de instalar un sistema de alarma en su casa.

Tom evinde bir alarm sistemi kurdu.

Tomás instaló un sistema de alarmas en su casa.

Konut güvensizliği gibi çökmüş göç sistemi gibi

como la inseguridad de la vivienda, sistemas de inmigración disfuncionales

Sol kancam için bir kayış sistemi tasarladım.

diseñé un sistema de desplazamiento enganchado al garfio izquierdo

Çünkü denge sistemi diye bir şey yok.

Porque no hay equilibrio.

çünkü şu anda, bizi geriye çeken sistemi

porque ahora mismo, la acción estratégica es crítica

Kast sistemi yaratmak için, bazılarına farklı standartlar

se diseñan muy a menudo de manera que crean un sistema de castas

Güneş sistemi oluşurken çok fazla gezegen vardı

había demasiados planetas en el sistema solar

Ancak ne Berthier ne de sistemi mükemmeldi:

Pero ni Berthier ni su sistema eran perfectos:

Hani Google'ın bir işletim sistemi varya Android.

Ya sabes, Google tiene un sistema operativo Android.

Sen bunu bir denklemler sistemi olarak çözebilirsin.

Puedes resolver esto como un sistema de ecuaciones.

Bilgisayar sistemi saat sekizde otomatik olarak kapanır.

El sistema informático se apaga automáticamente a las 8 pm.

Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.

Ningún sistema inmunológico humano había lidiado antes con este virus

Ben bu sistemi bilmiyorum ama sorumlu adam açıklayacak.

No conozco este sistema, pero el hombre a cargo podrá explicarlo.

Bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak

el sistema inmune crea un pequeño entorno de células y proteínas

Arkadaşım yeni işletim sistemi için bir kullanıcı arayüzü tasarlıyor.

Mi amigo está diseñando una interfaz de usuario para el nuevo sistema operativo.

O okul sistemi içinde gerçekleri öğrenmenin ne anlamı var ki?

claramente no significan nada para nuestros políticos y nuestra sociedad.

Diğer toplumların haklarını ihlal etmeyi garanti eden ceza hukuku sistemi

sino de asegurar que ciertas personas, ciertas comunidades, están protegidas,

Dünyada da bir çok ülke şu anda bu sistemi kullanıyor

Muchos países del mundo están utilizando este sistema ahora

Dolaşım sistemi, bir küçük ve bir büyük dolaşımdan meydana gelir.

El sistema circulatorio consta de un circuito corto y uno largo.

Her zamankinden daha fazla bir sağlık bakım sistemi reformu gerekli.

Más que nunca, se requiere una reforma al área de salud.

Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.

El sistema nervioso central consiste en cerebro, cerebelo, médula oblonga y médula espinal.

Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir.

Este sistema de seguridad nos permite seguir los movimientos de los empleados a cualquier lugar que vayan.

Berthier'in sıkı çalışması ve mükemmel personel sistemi, Napolyon'un İtalya'daki ve ötesindeki

El arduo trabajo de Berthier y el brillante sistema de personal respaldaron todos los éxitos de Napoleón en Italia

Resmen onaylandı. 1805'teki hızlı hareket eden seferde Berthier'in sistemi, Napolyon'un

En la rápida campaña de 1805, el sistema de Berthier aseguró que Napoleón

Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.

Hay 10 tipos de personas en el mundo: las que entienden binario y las que no.

Dil öğrenimi sayı sistemi gibidir; onun bir başlangıcı vardır ama sonu yoktur.

El aprendizaje de idiomas es como el sistema numérico, hay comienzo pero no hay fin.

En büyük kabahat, Birleşik Devletler'de bankacılık sistemi kurup çalışmadan para kazanmak, öyle mi?

en los Estados Unidos es el sistema bancario y hacer dinero sin trabajar.

Gıdaya para yardımı yaptı, eğitimi geliştirdi sistem, kıskanılacak bir sağlık sistemi inşa etti

Subsidió comida, mejoró el sistema educativo, construyó un sistema de salud envidiable

- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Windows dünyada en çok kullanılan işletim sistemidir.

Windows es el sistema operativo más utilizado en el mundo.

Alkolle ilgili ölümün dört ana nedeni vardır. Araba kazalarından ya da şiddetten yaralanma biri, karaciğer sirozu, kanser, kalp ve kan sistemi gibi hastalıklar diğerleri.

Hay cuatro causas principales de muertes relacionadas con el alcohol. Lesión por un accidente automovilístico o violencia es una. Enfermedades como cirrosis del hígado, cáncer, enfermedades del corazón y del sistema circulatorio son las otras.