Translation of "Sabırlı" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Sabırlı" in a sentence and their spanish translations:

Sabırlı ol.

Sea paciente.

Sabırlı ol!

¡Sé paciente!

Sabırlı değilim.

No tengo paciencia.

Sabırlı olmalısın.

Tienes que ser paciente.

- Daha sabırlı olmalısın.
- Daha sabırlı olman gerek.

Necesitas ser más paciente.

Sabırlı olmak zorundasın.

- Tienes que tener paciencia.
- Tienes que ser paciente.

Sabırlı olmayı öğrendi.

- Él ha aprendido a ser paciente.
- Aprendió a ser paciente.

Daha sabırlı olmalısın.

Necesitas ser más paciente.

Ben sabırlı olacağım.

Seré paciente.

Çok sabırlı değilim.

No tengo mucha paciencia.

Sabırlı olmak zorundayız.

Tenemos que ser pacientes.

Sabırlı ol be.

- No te quites los pantalones.
- No te quites los calzoncillos.

Şimdi sabırlı ol.

Ahora ten paciencia.

Lütfen sabırlı olun.

- Por favor tené paciencia.
- Por favor tenga paciencia.
- Por favor ten paciencia.

Ben sabırlı oluyorum.

Estoy siendo paciente.

Tom çok sabırlı.

Tom tiene mucha paciencia.

- O sabırlı bir adamdır.
- O sabırlı bir adam.

Él es un hombre paciente.

- Sen çok sabırlı bir insansın.
- Çok sabırlı bir insansın.
- Sen çok sabırlı birisin.

Eres una persona muy paciente.

Ben sabırlı bir adamım.

Soy un hombre paciente.

Başkalarıyla sabırlı olmaya çalış.

Trata de tener paciencia con los demás.

Tom çok sabırlı değildir.

Tom no tiene mucha paciencia.

Çocuklarla uğraşırken sabırlı olmalısın.

Tú no debes perder la paciencia cuando tratas con niños.

Hayatım boyunca sabırlı olageldim.

He sido paciente toda mi vida.

Çok sabırlı bir öğretmensin.

Usted es un maestro muy paciente.

O sabırlı bir kadın.

Es una mujer paciente.

O çok düşünceli ve sabırlı.

Ella es muy considerada y paciente.

Her şeyden önce, sabırlı olun.

Antes de nada, ten paciencia.

O senin kadar sabırlı değil.

Ella no es tan paciente como tú.

Tom oldukça sabırlı, değil mi?

Tom es muy paciente, ¿verdad?

Tom, Mary'ye sabırlı olmasını söyledi.

- Tomás le dijo a María que tenga paciencia.
- Tomás le dijo a María que sea paciente.

Ben sabırlı bir insan değilim.

No soy una persona paciente.

Ben sabırlı bir adam değilim.

No soy un hombre paciente.

İnsan çocuklara karşı sabırlı olmalı.

Uno debe ser paciente con los niños.

Tom çok sabırlı bir öğretmen.

Tomás es un profesor muy paciente.

Sabırlı olduğu için onu seviyorum.

La quiero porque es paciente.

Tom sabırlı olmamızı rica etti.

Tomás nos rogó que tengamos paciencia.

Lütfen bana karşı sabırlı olun.

Por favor, ten paciencia conmigo.

Tom, bize sabırlı olmamızı söyledi.

Tomás nos dijo que seamos pacientes.

Tom, çok sabırlı bir adam.

Tom es un hombre muy paciente.

- Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.
- Birazcık daha sabırlı olsaydın yapbozu bitirebilirdin.

Podrías hacer el crucigrama si tan sólo tuvieras un poco más de paciencia.

Sabırlı bir zihin üzerine konsantre oluyoruz.

Nos concentramos en una mente paciente.

Sabırlı olun lütfen. Bu zaman alır.

Sé paciente, por favor. Toma tiempo.

Size karşı son derece sabırlı davranmaktayım.

Tuve mucha paciencia con vos.

Öğretmen öğrencileri ile çok sabırlı olmalıdır.

El profesor debería ser muy paciente con sus alumnos.

Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.

- El profesor de la escuela de conducir dice que debería tener más paciencia.
- Mi profesor de la autoescuela dice que debería tener más paciencia.

İyi bir öğretmen, öğrencileri için sabırlı olmalı.

Un buen profesor debe ser paciente con sus pupilos.

Sabırlı ve ısrarcı ol. Bu şeyler zaman alır.

- Sé paciente y persistente. Estas cosas llevan tiempo.
- Sé paciente y persistente. Estas cosas toman tiempo.

Sabırlı ve kararlı ol. Böyle şeyler zaman alır.

- Sé paciente y persistente. Estas cosas llevan tiempo.
- Sé paciente y persistente. Estas cosas toman tiempo.

- Sen hasta bir kadınsın.
- Sabırlı bir kadınsın sen.

Eres una mujer paciente.

Onu sonsuza kadar kaybetmek yerine, bir arkadaşına karşı sabırlı ol.

En vez de perderlo para siempre, sé paciente con el amigo.