Translation of "Patlak" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Patlak" in a sentence and their spanish translations:

Epidemi patlak verdi.

Se ha declarado una epidemia.

Bir patlak tekerim var.

Tengo una llanta ponchada.

Fransız Devrim Savaşları patlak verdiğinde

Cuando estallaron las Guerras Revolucionarias Francesas,

Yakında bir yangın patlak verdi.

Hubo un incendio cerca.

Bir salgın hastalık patlak verdi.

Se ha declarado una epidemia.

Savaş 1941 yılında patlak verdi.

La guerra estalló en 1941.

Gece bir yangın patlak verdi.

Se produjo un incendio durante la noche.

Savaş patlak verdiğinde İngiltere'de yaşıyordu.

Estaba viviendo en Inglaterra cuando empezó la guerra.

Savaş 1939 yılında patlak verdi.

- La guerra explotó en 1939.
- La guerra estalló en 1939.

Meksika'da bir devrim patlak verdi.

Estalló una revolución en México.

Maryland hapishanesindeki salgının patlak vermesiyle uğraşırken

para lidiar con el brote de pandemia en una cárcel de Maryland,

Birinci katta bir yangın patlak verdi.

El fuego se inició en el primer piso.

İki ülke arasında savaş patlak verdi.

Una guerra estalló entre los dos países.

Şimdi patlak lastiği tamir edebilir misin?

- ¿Puede repararme el pinchazo ahora?
- ¿Puede reparar el pinchazo ahora?

ülkenin dört bir yanında protestolar patlak verdi.

las protestas estallaron por todo el país.

Fakat 2005 yılında bir skandal patlak veriverdi

Pero en 2005 estalló un escándalo

Personel eve gittikten sonra yangın patlak verdi.

El incendio se inició después que los trabajadores se habían ido a casa.

İki ülke arasında bir savaş patlak verdi.

Estalló una guerra entre los dos países.

İkinci Dünya Savaşı 1939 yılında patlak verdi.

La Segunda Guerra Mundial se inició en el año 1939.

II. Dünya Savaşı ne zaman patlak verdi?

¿Cuándo se inició la Segunda Guerra Mundial?

Dün gece süpermarkette bir yangın patlak verdi.

Anoche se produjo un incendio en el supermercado.

"Biraz ateşimiz var Burada solda patlak verdi. "

"Hay un pequeño incendio a la izquierda de aquí."

Biz Fransız Devriminin neden patlak verdiğini öğrendik.

Hemos aprendido por qué la Revolución Francesa estalló.

1. Dünya savaşı 1914'te patlak verdi.

La primera guerra mundial estalló el año 1914.

1939'da İkinci Dünya Savaşı patlak verdi.

Fue en 1939 cuando la Segunda Guerra Mundial estalló.

Kısa bir barıştan sonra, savaş tekrar patlak verdi.

Tras un corto periodo de paz, la guerra estalló otra vez.

Bir nükleer savaş patlak verseydi insanlık yok olurdu.

Si una guerra nuclear se desatara, la humanidad perecería.

- Patlak bir lastiğim var.
- Kabak bir lastiğim var.

Me acabo de pinchar una rueda.

Bize 2. Dünya Savaşı'nın 1939 yılında patlak verdiği öğretildi.

Se nos enseñó que la Segunda Guerra Mundial estalló en 1939.

Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.

La violencia estalló por toda la ciudad a causa de la escasez de comida.

Bisikletimin patlak bir lastiği vardı, bu yüzden yedi trenini kaçırdım.

Perdí el tren de las siete porque mi bicicleta tenía una rueda pinchada.

Beurs March birkaç bölüm ırkçılık ve şiddetten sonra patlak verdi.

La Marcha Beurs surgió a raíz de varios episodios de racismo y violencia.

Ağır dövüş patlak verirken Napolyon hala sadece düşman korumasıyla yüzleştiğine inanıyordu.

Cuando estalló el fuerte combate, Napoleón aún creía que solo se enfrentaba a la retaguardia enemiga.

- Beşinci katta bir yangın patlak verdi.
- 5. katta bir yangın çıktı.

Se produjo un incendio en el quinto piso.

Bir defa savaş patlak verdi mi, her iki taraf da hatalıdır.

Una vez que estalla la guerra, ambas partes están erradas.

Tom'un ıssız bir taşra yolunda patlak bir lastiği var ve onu nasıl değiştireceği konusunda bir fikri yok.

A Tom se le pinchó un neumático en una carretera aislada en el campo y no tenía ni idea de cómo cambiarlo.