Translation of "Parasının" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Parasının" in a sentence and their spanish translations:

Parasının çoğunu elbiselere harcar.

Ella gasta la mayor parte de su dinero en ropa.

Sorun onların parasının olmamasıdır.

El problema es que ellos no tienen dinero.

Tom'a parasının üstünü ver.

Dale a Tom su vuelto.

Bu, halkın parasının çarçur edilmesidir.

Eso es solo un derroche del dinero de los contribuyentes.

Sorun onun hiç parasının olmamasıdır.

El problema es que él no tiene dinero.

O, parasının hepsini giysilere harcar.

Ella se gasta todo el dinero en ropa.

Tom parasının çoğunu yiyeceğe harcıyor.

Tom gasta la mayor parte de su dinero en comida.

Tom parasının bittiğini fark etti.

- Tom descubrió que se había quedado sin dinero.
- Tom se dio cuenta de que se le había acabado el dinero.

Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,

Sabíamos que el dinero de la fianza regresa al final de un caso criminal,

Tom emekli olmak için yeterli parasının olmasını diledi.

Tom deseó tener el suficiente dinero para jubilarse.

Bir aile birini bir makinede yaşatmak için parasının hepsini harcamamalı.

Una familia no debería gastar todo su dinero en mantener vivo a alguien con una máquina.