Translation of "Harcıyor" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Harcıyor" in a sentence and their spanish translations:

Çok para harcıyor.

Él gasta demasiado dinero.

Mary banyoda saatler harcıyor.

Mary pasa horas en el baño.

Tom zamanını boşa harcıyor.

Tom está perdiendo el tiempo.

O aşırı para harcıyor.

Tiene mucho dinero.

- Maria kıyafete çok para harcıyor.
- Maria kıyafetlere çok para harcıyor.

- Maria gasta mucho dinero en ropa.
- María se gasta mucho dinero en ropa.

Maria kıyafete çok para harcıyor.

María está gastando mucho dinero en ropa.

Babam hobisinde çok zaman harcıyor.

Mi papá gasta mucho tiempo en su pasatiempo.

Tom telefonda çok zaman harcıyor.

- Tom pasa mucho tiempo al teléfono.
- Tom pasa mucho tiempo en el teléfono.

O, elbiselere çok para harcıyor.

Él gasta mucha guita en pilchas.

Simina sigaraya çok para harcıyor.

Simina gasta mucho dinero en cigarrillos.

Tom parasının çoğunu yiyeceğe harcıyor.

Tom gasta la mayor parte de su dinero en comida.

Tom ofisinde çok fazla zaman harcıyor.

Tom invierte mucho tiempo en la oficina.

O, bilgisayarda çok fazla zaman harcıyor.

Él está pasando demasiado tiempo en la computadora.

Piyano çalışmaya çok fazla zaman harcıyor.

Ella pasa mucho tiempo practicando con el piano.

Eşim kendine çok fazla para harcıyor.

Mi mujer gasta demasiado dinero en sí misma.

Muazzam bir hayal gücü ve enerji harcıyor.

Es una megaciudad efímera.

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

Algunos hibernan, sus cuerpos consumen mínima energía.

Judy aynaya bakarak çok fazla zaman harcıyor.

Judy pasa mucho tiempo mirándose en el espejo.

Ve kaynakları adına yılda 400 milyar dolar harcıyor.

en temas de adicciones, en programas y recursos que no funcionan.

Tom Mary'yi düşünerek oldukça çok fazla zaman harcıyor.

Tom pasa demasiado tiempo pensando en Mary.

E-posta yazmak için çok zaman harcıyor musun?

¿Pasas mucho tiempo escribiendo correos electrónicos?

Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

- La chica pasa horas dibujando historietas de superhéroes.
- La chica pasa horas dibujando cómics de superhéroes.

Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.

El chico pasa horas dibujando cómics de superhéroes.

Tarraco'da ki karargahından, Gnaeus aylarını pozisyonunu toparlamak için harcıyor.

Desde su base en Tarraco, Cneo pasa meses consolidando su posición.

- O aşırı para harcıyor.
- Onun bir sürü parası var.

Él tiene mucho dinero.

Çocuk süper kahramanlar hakkında kısa hikayeler çizerek saatler harcıyor.

- El chico pasa horas dibujando historietas de superhéroes.
- El chico pasa horas dibujando cómics de superhéroes.

Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.

Mi esposa gasta dinero como si yo fuera el hombre más rico en la ciudad.

Tom Mary'ye ödevini yapmasına yardım etmek için çok zaman harcıyor.

Tom pasa mucho tiempo ayudando a Mary a hacer su tarea.

- Her boka para harcıyor.
- Her türlü gereksiz şeye harcayacak parası var.

Gasta el dinero en tonterías.

- Benim zamanımı israf ettiğimi düşünüyor musunuz?
- Sizce ben zamanımı boşa harcıyor muyum?

¿Piensas que estoy perdiendo mi tiempo?

- O, ayakkabılara çok para harcar.
- Ayakkabıya çok para harcar.
- Ayakkabıya çok para harcıyor.

- Ella se gasta mucho dinero en zapatos.
- Ella gasta mucho dinero en zapatos.