Translation of "Miydi" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Miydi" in a sentence and their spanish translations:

İyi miydi?

¿Estuvo bueno?

Günah değil miydi?

¿No fue un pecado?

Kopması gerekmez miydi?

¿No debería estar roto?

''Tavuk siyahi miydi?

"Oh, ¿era una gallina negra?

Oyun ilginç miydi?

¿Te divertiste en el teatro?

Film iyi miydi?

¿Fue buena la película?

Çorba lezzetli miydi?

¿Está buena la sopa?

O, ilginç miydi.

- ¿Fue interesante?
- ¿Era interesante?

Tom partide miydi?

¿Estuvo Tom en la fiesta?

O eğlenceli miydi?

- ¿Fue divertido?
- ¿Era divertido?

O bir gezegen miydi?

¿Qué es un planeta?

Onların başına gelmiş miydi?

¿Les pasó a ellos?

Acaba Trump ölecek miydi?

moriría Trump?

"Lise öğrencisi miydi?" "Evet."

«¿Ella era estudiante de instituto?» «Sí.»

Ama pahalı değil miydi?

¿Pero no costó caro?

Özel bir şey miydi?

¿Fue algo especial?

O bir hakaret miydi?

¿Eso fue un insulto?

Tom işin içinde miydi?

¿Estuvo Tom involucrado en esto?

Bu bir evet miydi?

- ¿Eso fue un si?
- ¿Eso fue un sí?
- ¿Era eso un sí?

Ken dün evde miydi?

¿Ken estaba en casa ayer?

Gerçekten ona değer miydi?

¿Realmente valió la pena?

Geceleyin denizde değiller miydi?

¿No están en el mar durante la noche?

Tom dün evde miydi?

¿Ayer Tom estaba en casa?

- Evde miydim?
- Evde miydi?

¿Estaba en casa?

- Paris'te miydi?
- Paris'te miydim?

¿Estaba en París?

- Berlin'de miydim?
- Berlin'de miydi?

¿Estaba en Berlín?

Onu yapmak eğlenceli miydi?

¿Fue divertido?

O ne zaman gitti? Öğleden sonra dörtte miydi yoksa beşte miydi?

¿Cuándo se fue? ¿Fue a las cuatro o a las cinco PM?

Dünya, protestocuların sesini duyabilir miydi?

¿Se habría enterado el mundo alguna vez de los gritos de los protestantes?

Hırs ve ego değil miydi?

¿No era avaricia y ego?

Cüzdanını çalan o değil miydi?

¿Acaso no fue él quien te robó la billetera?

O seni mutlu eder miydi?

¿Eso te haría feliz?

Tom sana yalan söyler miydi?

¿Te mentiría Tom?

O gerçekten buna değer miydi?

¿Realmente valió la pena?

Tom Mary ile birlikte miydi?

¿Estaba Tom con Mary?

Bu başka birinin fikri miydi?

¿Acaso esta era la idea de otro?

- Geçen yıl Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Geçen sene Bayan Kato senin öğretmenin miydi?
- Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

¿La señorita Kato fue tu profesora el año pasado?

Fakat İslamiyet hoşgörü dini değil miydi?

¿Pero no era la tolerancia del Islam una religión?

Hırs ve ego günah değil miydi?

¿No era la avaricia y el ego un pecado?

İnsanları inandırmak için yeterli miydi acaba?

¿Fue suficiente para hacer creer a la gente?

O senin kız arkadaşın değil miydi?

¿No era tu novia?

O senin erkek arkadaşın değil miydi?

- ¿Acaso no era tu novio?
- ¿No era tu novio?

Üzüm hoşafıyla beslenmek hoşuna gider miydi?

¿Te gustaría alimentarte de compota de uvas?

Joe dün akşam sizinle birlikte miydi?

¿Estaba Joe con usted ayer por la tarde?

Onlar uzun süre şehirde değiller miydi.

¿No estuvieron ellos un largo tiempo en el pueblo?

- Evde değil miydiniz?
- Evde değiller miydi?

¿No estaban en casa?

Bireysel faturalarımız düşer miydi? Sağlık sigorta primlerimiz?

¿Bajarían nuestras facturas individuales? ¿Nuestras primas de salud?

O günlerdeki bisikletler kalitesiz miydi bilmiyorum ama

No sé si las bicicletas en esos días eran de mala calidad, pero

Geçen yıl Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?

¿La señora Kato era vuestra profesora el año pasado?

İngiltere Kralı I. James gerçekten eşcinsel miydi?

¿El Rey James I de Inglaterra era realmente gay?

Gördüğüm bir araba mıydı yoksa bir kedi miydi?

- ¿Lo que he visto era un coche o un gato?
- ¿Fue un auto o un gato lo que vi?

Bu filmde asıl anlatılmak istenen şey bu değil miydi

¿No era eso lo que realmente quería decir en esta película?

Kötü alışkanlık; sokaktan edineceği sigara ve alkol değil miydi?

mal hábito; ¿No era un cigarrillo y alcohol de la calle?

- Evde değil miydim?
- Evde değil miydi?
- Evde değil miydiniz?

¿No estaba en casa?

" Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?

—¿Será posible...? —Dima se preguntó— ¿Habré encontrado por fin al Al-Sayib correcto?