Translation of "Gelmiş" in Dutch

0.003 sec.

Examples of using "Gelmiş" in a sentence and their dutch translations:

Ve zorluklara karşı gelmiş.

en verrijzen tegen tegenspoed,

Atalarımın bazıları Polonya'dan gelmiş.

Sommige van m'n voorouders kwamen uit Polen.

Bir araya gelmiş partiküller topluluğu,

georganiseerd in dit patroon,

- Ataları Afrikalıymış.
- Ataları Afrika'dan gelmiş.

Zijn voorouders kwamen uit Afrika.

Onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.

en je kreeg uiteindelijk een kaasschaaf.

Birinin aklına cep telefonlarına kamera koymak gelmiş.

Dat iemand het idee had een camera in een telefoon te stoppen.

Büyük, kuvvetli ve ateş turuncusu. Asya'nın simge hâline gelmiş orangutanı.

Groot, gespierd en knaloranje, de iconische orang-oetang van Azië.

O, şüphesiz şimdiye kadar gelmiş geçmiş en büyük şairlerden biriydi.

Hij was ongetwijfeld één van de grootste dichters ooit.

- Gelmiş geçmiş en büyük filozof kimdi?
- Bugüne kadar yaşamış en büyük filozof kimdi?

Wie was de grootste filosoof die ooit geleefd heeft?

Ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

...na een explosie waarbij de mijn instortte... ...en veel mijnwerkers omkwamen.

- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. On dakika önce burada olmalıydı."
- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. 10 dakika önce buraya varmış olmalıydı."
- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. On dakika önce buraya varmış olmalıydı."
- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. On dakika önce buraya gelmiş olmalıydı."

"Waar is Tom?" "Ik weet het niet. Hij had hier tien minuten geleden al moeten zijn."