Translation of "Gelmiş" in Arabic

Ve zorluklara karşı gelmiş.

والنهوض ضد الشدائد،

Yine biraz evrilerek gelmiş

جاء ذلك بقليل من التطور

Onların başına gelmiş miydi?

هل حدث لهم؟

Bir araya gelmiş partiküller topluluğu,

التي تم تنسيقها في هذا النمط،

Belkide başarı bunu sayesinde gelmiş olabilir

ربما يكون النجاح قد تحقق من هذا

Burada zaten dünyanın sonu gelmiş demektir

هذا يعني أن نهاية العالم هنا بالفعل

Onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.

وحصلتم بدلًا عنها على خلاط سلطة.

Yemen üzerinden Habeşistan'dan gelmiş kremalı cappucino var.

التي أتت من الحبشة عبر اليمن خلال القرن 17.

Birinin aklına cep telefonlarına kamera koymak gelmiş.

خطر لأحدهم وضع كاميرا في الهواتف النقّالة.

Aman canım bugüne kadar böyle gelmiş böyle

يا عزيزي ، لقد كان الأمر كذلك حتى الآن

Sami'nin karısı gelmiş geçmiş en güzel kadındı.

كانت زوج سامي ألطفَ النساء على الإطلاق.

Burdan çıkmış efendim sürekli batıya gitmiş dönmüş gelmiş

من هنا يا سيدي ، ذهب إلى الغرب طوال الوقت ، عاد

Az önce çiftlikten gelmiş olan birkaç taze yumurtayı aldım.

اشتريت بعض البيض الطازج الذي أتى من المزرعة للتو.

Büyük, kuvvetli ve ateş turuncusu. Asya'nın simge hâline gelmiş orangutanı.

‫كبير ومفتول العضلات وذو لون برتقالي متقد،‬ ‫إنسان الغابة الأسيوي المميز.‬

Aman canım ne olacak 3-5 insan bir araya gelmiş yapmıştır

يا عزيزي ما سيحدث 3-5 أشخاص قد اجتمعوا

Ve birçok işçinin ölümüne neden olan bir patlamanın ardından içerisinde çalışılamayacak bir hâle gelmiş.

‫بعد حدوث انفجار مما أدى بالنفق للانهيار‬ ‫وقتل العديد من عماله.‬