Translation of "Konuşabilir" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Konuşabilir" in a sentence and their spanish translations:

Konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar?

- Tom'la konuşabilir miyim?
- Tom ile konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con Tom?

- Tom'la konuşabilir miyiz?
- Tom ile konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar con Tom?

[Çocuklar kiminle konuşabilir?]

[¿Con quién pueden hablar los niños?]

Seninle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar contigo?

O Japonca konuşabilir.

Ella sabe hablar japonés.

Kim İngilizce konuşabilir?

¿Quién sabe hablar inglés?

Onlar İspanyolca konuşabilir.

Ellos saben hablar español.

Şimdi konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar ahora?

Özel konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar en privado?

O, Rusça konuşabilir.

- Ella sabe hablar ruso.
- Ella habla ruso.
- Ella puede hablar ruso.

Tom'la konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con Tom?

O ruhlarla konuşabilir.

Él puede hablar con los espíritus.

Onunla konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con ella?

O Çince konuşabilir.

Él sabe hablar chino.

Sizinle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con vosotros?

O İspanyolca konuşabilir.

Sabe hablar español.

Almanca konuşabilir miyiz?

¿Sabemos hablar alemán?

Fransızca konuşabilir miyiz

¿Podemos hablar francés?

Fransızca konuşabilir miyiz?

¿Podríamos hablar francés?

Müdürle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con el gerente?

Tom Fransızca konuşabilir.

Es posible que Tom sepa hablar francés.

Mandarin konuşabilir misin?

¿Sabes hablar mandarín?

Doktorumla konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con mi doctor?

Çince konuşabilir misin?

- ¿Habla usted chino?
- ¿Tú sabes hablar chino?

Burada konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar aquí?

O, Fransızca konuşabilir.

Ella sabe hablar francés.

Amcam almanca konuşabilir.

Mi tío sabe hablar alemán.

Fransızca konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar en francés?

Yalnız konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar a solas?

İspanyolca konuşabilir misiniz?

¿Saben hablar español?

Sizinle konuşabilir miyiz?

- ¿Podemos hablarte?
- ¿Podemos hablar contigo?

Salonda konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar en el pasillo?

Jack Fransızca konuşabilir.

Jack sabe hablar francés.

İngilizce konuşabilir misin?

¿Sabes hablar en inglés?

- O, Rusça da konuşabilir.
- O da Rusça konuşabilir.

Él también puede hablar ruso.

- Seninle yalnız konuşabilir miyim?
- Sizinle yalnız konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar a solas contigo?

- İngilizceyi çok iyi konuşabilir.
- O, İngilizceyi çok iyi konuşabilir.

Él sabe hablar muy bien inglés.

- Bayan Brown'la konuşabilir miyim?
- Bayan Brown ile konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con la Sra. Brown?

O, İspanyolcayı iyi konuşabilir.

- Ella puede hablar bien el español.
- Ella sabe hablar bien español.

O, İngilizce konuşabilir mi?

¿Él sabe hablar inglés?

O, Fransızcayı iyi konuşabilir.

Él puede hablar bien francés.

O, biraz İngilizce konuşabilir.

Él puede hablar un poco de inglés.

O, sekiz dilde konuşabilir.

Él sabe hablar ocho idiomas.

O, on dil konuşabilir.

- Él es capaz de hablar diez lenguas.
- Él sabe hablar diez lenguas.

Ben sizinle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con ustedes?

Ben öğretmenle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con el profesor?

O, Japonca konuşabilir mi?

- ¿Habla japonés?
- ¿Él sabe hablar japonés?

O Fransızca konuşabilir mi?

- ¿Él habla francés?
- ¿Él sabe hablar francés?

Toki Pona konuşabilir misin?

¿Sabes hablar Toki Pona?

Judy ile konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con Judy?

O, biraz Çince konuşabilir.

Sabe hablar un poco de chino.

İngilizce ve Fransızca konuşabilir.

- Él sabe hablar inglés y francés.
- Ella sabe hablar inglés y francés.

Daha sonra konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar más tarde?

Seninle biraz konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar un momento contigo?

Ben profesörle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con el profesor?

Pedro ile konuşabilir miyim?

- ¿Me permite hablar con Pedro?
- ¿Puedo hablar con Pedro?

Daha yavaş konuşabilir misiniz?

¿Podría hablar más despacio?

Tunus'ta herkes Fransızca konuşabilir.

- En Túnez todo el mundo habla francés bien.
- En Túnez todo el mundo habla bien francés.
- En Túnez todos hablan bien francés.

O Fransızca da konuşabilir.

- Él también habla francés.
- También habla francés.

Elbette o İngilizce konuşabilir.

Por supuesto que ella puede hablar inglés.

Sadece biraz İngilizce konuşabilir.

- Él sólo sabe hablar un poco de inglés.
- Él puede hablar un poco de inglés.

Sizinle yalnız konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar a solas con usted?