Translation of "İngilizce" in Spanish

- İngilizce okuyabilirim.
- İngilizce okuyabiliyorum.
- Ben İngilizce okuyabiliyorum.

Yo puedo leer en inglés.

- İngilizce eğitimi yapıyorum.
- İngilizce çalışıyorum.

Estoy estudiando inglés.

- İngilizce konuşabilirim.
- Ben İngilizce konuşabilirim.

- Yo puedo hablar inglés.
- Hablo inglés.

- İngilizce bilmiyorum.
- Ben İngilizce bilmiyorum.

- Yo no sé inglés.
- No sé inglés.

- Ben İngilizce öğretirim.
- İngilizce öğretiyorum.

Yo enseño inglés.

- İngilizce konuşmak zorundasın.
- İngilizce konuşmalısın.

Tienes que hablar inglés.

- İngilizce konuşabiliyor musun?
- İngilizce konuşabilir misin?
- İngilizce konuşur musun?

¿Sabes hablar en inglés?

- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.

- Responda en inglés.
- Responde en inglés.

İngilizce konuşabileceksin.

Podréis hablar inglés.

İngilizce çalışalım.

Estudiemos inglés.

İngilizce bilmiyorum.

- Yo no sé inglés.
- No sé inglés.

İngilizce çalışırım.

Estudio inglés.

İngilizce konuşmam.

Yo no hablo inglés.

İngilizce konuşurum.

Hablo inglés.

İngilizce öğreniyorum.

Estoy aprendiendo inglés.

İngilizce konuşalım.

Hablemos en inglés.

İngilizce öğretiyorum.

Estoy enseñando inglés.

İngilizce öğretebilirim.

Puedo enseñar inglés.

İngilizce öğretebilir.

Ella está capacitada para enseñar inglés.

İngilizce çalışmıyorum.

No estoy estudiando inglés.

- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.

Hablar inglés es útil.

- Ben bir İngilizce öğretmeniyim.
- İngilizce öğretmeniyim.

- Soy profesor de inglés.
- Soy maestro de inglés.
- Soy maestra de inglés.
- Soy profesora de inglés.

- Jack İngilizce konuşur.
- Jack, İngilizce bilmektedir.

Jack habla inglés.

- İngilizce konuşuyor musun?
- İngilizce konuşur musun?

¿Hablas inglés?

- Onlar İngilizce konuşmuyor.
- Onlar İngilizce konuşmaz.

No hablan inglés.

- İngilizce okuyor musun?
- İngilizce çalışır mısın?

¿Estudias inglés?

- Hayır, İngilizce bilmiyorum.
- Hayır, İngilizce konuşmuyorum.

No, no puedo hablar inglés.

Radyodaki İngilizce programlarını dinlersen bedava İngilizce öğrenebilirsin.

Si escuchas programas en inglés en la radio puedes aprender inglés gratis.

- Burada İngilizce konuşmak zorundasın.
- Burada ingilizce konuşmalısın.

Tienes que hablar inglés aquí.

- Emi İngilizce eğitimi alacak.
- Emi İngilizce çalışacak.

Emi va a aprender inglés.

İngilizce öğrenecek misin?

- ¿Vas a aprender inglés?
- ¿Aprenderás inglés?

Standart İngilizce öğrenmelisin.

Tienes que aprender inglés estándar.

İngilizce çalışır mısın?

¿Estudias inglés?

Sen İngilizce öğrenirsin.

- Estudias inglés.
- Usted estudia inglés.

Hepimiz İngilizce konuşamıyoruz.

No todos nosotros sabemos hablar inglés.

İngilizce konuşmak zordur.

Es difícil hablar inglés.

İngilizce konuşmalı mıyım?

¿Tengo que hablar inglés?

İngilizce çalışman gerekiyordu.

Tenías que estudiar inglés.

İngilizce nerede konuşulur?

¿Dónde se habla inglés?

Keşke İngilizce konuşabilsem.

¡Si pudiera hablar inglés!

Şarkıyı İngilizce söyleyelim.

- Cantemos esa canción en inglés.
- Cantemos la canción en inglés.

O, İngilizce öğretir.

- Él enseña inglés.
- Él da clases de inglés.

Kim İngilizce konuşabilir?

¿Quién sabe hablar inglés?

O, İngilizce öğretiyor.

Ella enseña inglés.

Hepimiz İngilizce konuşuruz.

Todos hablamos inglés.

O İngilizce konuşur.

Él habla inglés.

O İngilizce çalışıyor.

Ella estudia inglés.

Şimdi İngilizce çalışıyorum.

Ahora estoy estudiando inglés.

Okulda İngilizce öğreniyoruz.

Aprendemos inglés en la escuela.

İngilizce konuşmak eğlencelidir.

- Hablar inglés es divertido.
- Hablar en inglés es divertido.

İngilizce öğrenmek kolaydır.

El inglés es fácil de aprender.

Onlar İngilizce konuşabilirler.

Ellos pueden hablar inglés.

İngilizce konuşmada iyiyim.

Soy bueno para hablar inglés.

Günlüğünü ingilizce tutuyor.

Ella escribe su diario en inglés.

Annem İngilizce konuşmaz.

Mi madre no habla inglés.

Çoğu tabela İngilizce.

La mayoría de los letreros están escritos en inglés.

Tom İngilizce öğreniyor.

- Tom está estudiando inglés.
- Tom está aprendiendo inglés.

Dün İngilizce çalıştık.

Ayer estudiamos inglés.

O, İngilizce konuşmuyor.

- Ella no habla inglés.
- No habla inglés.

İngilizce konuşur musun?

¿Hablas inglés?

İngilizce konuşmayı reddetti.

- Se negó a hablar inglés.
- Ella se negó a hablar inglés.

İngilizce yazmayı bilmiyorum.

No sé escribir en inglés.

Soru İngilizce soruldu.

La pregunta fue planteada en inglés.

Singapur'da İngilizce konuşulur.

- Se habla inglés en Singapur.
- En Singapur hablan inglés.
- Se habla inglés en el país de Singapur.

İngilizce öğrenmek istiyorum.

- Quiero aprender inglés.
- Quiero estudiar inglés.

İngilizce konuşabiliyor musun?

- ¿Sabes hablar en inglés?
- ¿Hablas inglés?
- ¿Sabes hablar inglés?

İngilizce konuşamıyor musun?

¿No sabes hablar inglés?

İngilizce dersini seviyorum.

Me gusta la clase de inglés.

İngilizce okumak istiyorum.

Quiero estudiar inglés.

İngilizce öğretmenin kim?

¿Quién es tu profesor de inglés?

Biz İngilizce öğrendik.

Aprendimos inglés.

Kadın İngilizce okuyor.

La mujer lee inglés.

İngilizce öğrenmesi zordur.

El inglés es difícil de aprender.

Odamda İngilizce çalışıyorum.

Estoy estudiando inglés en mi habitación.

İngilizce çalışmayı seviyorum.

Me gusta estudiar inglés.

İngilizce konuşmak eğlenceli.

Es divertido hablar en inglés.

İngilizce bir dildir.

El inglés es una lengua.

Evde İngilizce çalışıyorum.

Yo estudio inglés en casa.

İngilizce sınıfına çağrıldım.

Recurrieron a mí en la clase de inglés.

İngilizce programlar dinlerdim.

Solía escuchar programas en inglés.

Yakında İngilizce konuşabileceksin.

Pronto podrás hablar inglés.