Translation of "Miyim" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Miyim" in a sentence and their spanish translations:

- Katılabilir miyim?
- Ben katılabilir miyim?

¿Puedo participar?

- Ben davetli miyim?
- Davetli miyim?

¿Estoy invitado?

- Ben onu görebilir miyim?
- Onu görebilir miyim?
- Görebilir miyim?

¿Puedo verlo?

Ödeyebilir miyim?

¿Cuánto tengo que pagarte?

Başlayabilir miyim?

¿Puedo servirme yo mismo?

Girebilir miyim.

- ¿Puedo entrar?
- ¿Puedo pasar?

Gelebilir miyim?

- ¿Puedo ir?
- ¿Puedo venir?
- ¿Puedo acercarme?

Ağlayabilir miyim?

¿Puedo llorar?

Yiyebilir miyim?

¿Puedo comer?

Oturabilir miyim?

¿Puedo sentarme?

Ölecek miyim?

- ¿Me voy a morir?
- ¿Voy a morir?

Endişelenmeli miyim?

¿Debería preocuparme?

Girebilir miyim?

- ¿Puedo entrar?
- ¿Puedo pasar?

Kalabilir miyim?

¿Me puedo quedar?

Gidebilir miyim?

¿Puedo ir?

Gitmeli miyim?

¿Debería ir?

Deneyebilir miyim ?

- ¿Puedo probarlo?
- ¿Me lo puedo probar?

Paris'te miyim?

¿Estoy en París?

Berlin'de miyim?

¿Estoy en Berlín?

Çin'de miyim?

¿Estoy en China?

- Orada oturabilir miyim?
- Oraya oturabilir miyim?

¿Puedo sentarme ahí?

- Tuvalete gidebilir miyim.
- Tuvalete gidebilir miyim?

¿Puedo ir al baño?

- Size katılabilir miyim?
- Sana katılabilir miyim?

- ¿Puedo acompañarle?
- ¿Puedo acompañarles?
- ¿Puedo unírmeles?

- Pasaportunuzu görebilir miyim?
- Pasaportunuza bakabilir miyim?

- ¿Puedo ver su pasaporte?
- ¿Me permite su pasaporte?

- Bunu alabilir miyim?
- Onu alabilir miyim?

¿Puedo tenerlo?

- Perdeleri çekebilir miyim?
- Perdeleri kapatabilir miyim?

¿Puedo correr las cortinas?

- Biletine bakabilir miyim?
- Biletinize bakabilir miyim?

¿Podría ver su ticket?

- Televizyonu kapatabilir miyim?
- Sınalgıyı söndürebilir miyim?

¿Puedo apagar la tele?

- Sana bir gezinti önerebilir miyim?
- Seni götürebilir miyim?
- Sizi bırakabilir miyim?

¿Te puedo llevar?

- Sana yardım edebilir miyim?
- Yardım edebilir miyim?
- Size yardım edebilir miyim?

¿Te puedo dar una mano?

- Tom'la konuşabilir miyim?
- Tom ile konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con Tom?

- Tom'la gidebilir miyim?
- Tom ile gidebilir miyim?

¿Puedo ir con Tom?

- Ben tuvaletinizi kullanabilir miyim?
- Tuvaletinizi kullanabilir miyim?

- ¿Podría usar tu baño?
- ¿Puedo pasar al baño?
- ¿Puedo usar su baño?

- Girebilir miyim?
- Yapabilir miyim?
- Müsaade var mı?

¿Puedo?

- O pastayı yiyebilir miyim?
- Bu pastayı yiyebilir miyim?
- Bu keki yiyebilir miyim?

- ¿Puedo comerme ese pastel?
- ¿Me puedo comer esa torta?

- Sana yardım edebilir miyim?
- Size yardım edebilir miyim?
- Size yardımcı olabilir miyim?

- ¿Puedo ayudarle?
- ¿Puedo ayudarte?
- ¿Puedo ayudar?
- ¿Te puedo ayudar?
- ¿Puedo ayudarle en algo?
- ¿Puedo ayudaros en algo?

İşe gidebilir miyim?

- ¿Puedo ir a trabajar?
- ¿Puedo ir al trabajo?

Seninle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar contigo?

Bunu deneyebilir miyim?

- ¿Puedo probármelo?
- ¿Me lo puedo probar?

Sigara içebilir miyim?

¿Os molesta si fumo?

Ben dinlenebilir miyim?

¿Puedo tomar un descanso?

Ben yatabilir miyim?

¿Puedo dormir fuera?

Hesabı alabilir miyim?

¿Me da la cuenta?

Şimdi gidebilir miyim?

- ¿Puedo irme ya?
- ¿Ahora puedo irme?

Piyano çalabilir miyim?

¿Puedo tocar el piano?

Kapıyı açabilir miyim?

¿Le importa si abro la puerta?

Televizyonu kapatabilir miyim?

¿Le importa si bajo el volumen del televisor?

Affedersiniz, geçebilir miyim?

- Perdóneme, ¿puedo pasar?
- Permiso, ¿puedo pasar?

Sözünüzü kesebilir miyim?

¿Me permite que le interrumpa?

Daktilonu kullanabilir miyim?

- ¿Puedo usar tu máquina de escribir?
- ¿Puedo usar su máquina de escribir?

Rotayı değiştirebilir miyim?

¿Puedo cambiar de ruta?

Onunla gidebilir miyim?

¿Puedo ir con él?

Telefonunuzu kullanabilir miyim?

- ¿Puedo usar tu teléfono?
- ¿Podría utilizar su teléfono?

Biletinize bakabilir miyim?

¿Podría ver su ticket?

Yürüyüşe çıkacağım.Gidebilir miyim?

Voy a dar un paseo. ¿Puedo ir?

Kutuyu açabilir miyim?

¿Puedo abrir la caja?

Sofrayı hazırlayabilir miyim?

- ¿Puedo poner la mesa?
- ¿Pongo la mesa?

TV'yi açabilir miyim?

- ¿Puedo prender el televisor?
- ¿Puedo encender el televisor?

Ceketimi çıkarabilir miyim?

¿Me puedo quitar el abrigo?

Sözlüğünü kullanabilir miyim?

¿Puedo usar tu diccionario?

Eve gidebilir miyim?

- ¿Puedo irme a casa?
- ¿Me puedo ir a mi casa?

Yardım edebilir miyim?

¿Puedo ayudar?

Radyoyu açabilir miyim?

¿Te importa que encienda la radio?

Haklı değil miyim?

- ¿No tengo la razón?
- ¿No tengo razón?

Şimdi gitmeli miyim?

¿Tengo que ir ahora mismo?

İzin alabilir miyim?

¿Tengo permiso?

Işığı kapatabilir miyim?

¿Le importa si apago la luz?

Lambayı söndürebilir miyim?

¿Puedo apagar la luz?

Işığı açabilir miyim?

¿Puedo encender la luz?

Sebebini sorabilir miyim?

¿Puedo preguntar por qué?

Ona dokunabilir miyim?

- ¿Puedo tocarlo?
- ¿Puedo tocarla?

Birisini getirebilir miyim?

¿Puedo llevar a alguien?

Tom'la konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con Tom?

Onunla konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con ella?

Onu deneyebilir miyim?

¿Puedo intentar?

Sana güvenebilir miyim?

- ¿Puedo confiar en ti?
- ¿Puedo contar con vos?
- ¿Puedo contar contigo?

Mandolinini çalabilir miyim?

¿Puedo tocar tu mandolina?

Bunu yiyebilir miyim?

- ¿Puedo comer esto?
- ¿Puedo comerme esto?

Sizinle konuşabilir miyim?

¿Puedo hablar con vosotros?

Bunu kullanabilir miyim?

¿Estoy en condiciones de usar esto?

Biraz dinlenebilir miyim?

¿Puedo descansar un poco?

Burada uyuyabilir miyim?

- ¿Puedo quedarme a dormir?
- ¿Puedo dormir aquí?

Adınızı sorabilir miyim?

¿Puedo preguntarle su nombre?

Ona güvenebilir miyim?

¿Puedo fiarme de él?

Sence okuyabilir miyim?

¿Crees que sé leer?

Sence yazabilir miyim?

¿Crees que sé nadar?

Onları görebilir miyim?

- ¿Puedo verlos?
- ¿Puedo verles?
- ¿Me dejas verlos?
- ¿Me deja verles?

Biraz alabilir miyim?

- ¿Me das un poco?
- ¿Me dan un poco?