Translation of "Kütüphaneye" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Kütüphaneye" in a sentence and their spanish translations:

Kütüphaneye gittim.

Fui a la biblioteca.

Kütüphaneye gitti.

Él ha ido a la biblioteca.

Kütüphaneye gitmeyi sever.

A ella le gusta ir a la biblioteca.

O, kütüphaneye gitti.

Él ha ido a la biblioteca.

Tom'la kütüphaneye gitmeliyim.

Tengo que ir a la biblioteca con Tom.

Tom kütüphaneye gitti.

Tom fue a la biblioteca.

Birlikte kütüphaneye gittik.

Fuimos juntos a la biblioteca.

Nadiren kütüphaneye giderim.

Voy muy poco a la biblioteca.

- Çoğunlukla arabayla kütüphaneye gider.
- Genellikle kütüphaneye arabayla gider.

Él va a menudo a la biblioteca en auto.

Kitabı kütüphaneye iade ettim.

Devolví el libro a la biblioteca.

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim.

Mañana llevaré los libros a la biblioteca.

Genellikle kütüphaneye arabayla gider.

Él a menudo va conduciendo a la biblioteca.

Bu kitap kütüphaneye ait.

Este libro pertenece a la biblioteca.

Kitabı kütüphaneye geri götürdün mü?

¿Devolviste el libro a la biblioteca?

Onların kütüphaneye giriş izinleri var.

Tienen acceso a la biblioteca.

O, kitabı kütüphaneye geri götürdü.

Ella regresó el libro a la biblioteca.

Kitabı kütüphaneye iade etmeyi unutma.

No te olvides de devolver el libro a la biblioteca.

Kitap okumak için kütüphaneye gider.

Él va a la biblioteca a leer libros.

Her öğrencinin kütüphaneye erişimi vardır.

Todo estudiante tiene acceso a la biblioteca.

Bu kütüphaneye erişim imkânım var.

Tengo acceso a esta biblioteca.

Arkadaşım çalışmak için kütüphaneye gider.

Mi amigo va a la biblioteca a estudiar.

Arkadaşım çalışmak için kütüphaneye geliyor.

Mi amigo viene a la biblioteca para estudiar.

Tom kütüphaneye ders çalışmaya gitti.

Tom fue a estudiar a la biblioteca.

Arkadaşım çalışmak için kütüphaneye geldi.

Mi amiga vino a la biblioteca a estudiar.

Kitabı kütüphaneye iade ettiğimi hatırlıyorum.

Recuerdo haber devuelto el libro a la biblioteca.

Kütüphaneye ne zaman gitmek istiyorsun?

- ¿Cuándo quieres ir a la biblioteca?
- ¿Cuándo quieren ir a la biblioteca?

O, kitabı kütüphaneye iade etti.

Ella regresó el libro a la biblioteca.

Ben zaman zaman kütüphaneye giderim.

Voy a la biblioteca de vez en cuando.

- Bu kitabı bugün kütüphaneye iade etmem lâzım.
- Bu kitabı bugün kütüphaneye geri götürmeliyim.

Debo devolver este libro a la biblioteca hoy.

- Bu kitabı bugün kütüphaneye iade etmem lâzım.
- Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.

Debo devolver este libro a la biblioteca hoy.

- Haftada en az bir kere kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir kez kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir sefer kütüphaneye giderim.

Voy a la biblioteca al menos una vez por semana.

Kitabı okumayı bitirdiysen kütüphaneye iade et.

Si terminaste de leer el libro, devuélvelo a la biblioteca.

Taninna her gün kütüphaneye gidip çalışır.

Taninna va a todos los días a la biblioteca y estudia.

Kitabı kütüphaneye iade ettiğini iddia ediyordu.

Él sostenía que sí había devuelto el libro a la biblioteca.

Bugün kitabı kütüphaneye geri götürmek zorundayım.

Tengo que llevar el libro de regreso a la biblioteca hoy.

O bazen kitapları kütüphaneye geri götürmeyi unutur.

A veces se le olvida devolver los libros de la biblioteca.

Pazartesi günü kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım.

El lunes tengo que entregar los libros en la biblioteca.

Tom en az ayda bir kütüphaneye gider.

Tom va a la biblioteca al menos una vez por mes.

Geçen Pazar, Mary ve ben birlikte kütüphaneye gittik.

El domingo pasado, Mary y yo fuimos juntos a la biblioteca.

Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye giderim.

Voy a la biblioteca dos o tres veces por semana.

Oraya gitmek için bir arabam olsa kütüphaneye giderim.

Iría a la biblioteca si tuviera un auto para llegar allí.