Translation of "Izlerken" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Izlerken" in a sentence and their spanish translations:

- TV izlerken uyuyakaldım.
- Televizyon izlerken uyuyakaldım.

Me quedé dormido viendo la televisión.

Köşeden gelmesini izlerken

la vi acercarse por el costado

Kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken

se estrechaba hacia su final inevitable,

Maçı izlerken nefesini tuttu.

Contuvo el aliento mientras miraba el partido.

Olan karbon döngüsünün tarihini izlerken

a través del tiempo geológico hasta nuestros días,

Biz oyunu izlerken keyif aldık.

- Nosotros disfrutamos viendo el juego.
- Nos la pasamos bien viendo el partido.

TV izlerken, ben uykuya daldım.

- Me quedé dormido viendo televisión.
- Me quedé dormida viendo televisión.

Televizyon izlerken bir sandalyede oturuyordu.

Ella estaba sentada en una silla, viendo la tele.

O beni porno izlerken yakaladı.

- Me pilló viendo porno.
- Ella me pilló viendo porno.
- Me pilló viendo pornografía.
- Ella me pilló viendo pornografía.

Tom televizyon izlerken uykuya daldı.

Tom se quedó dormido viendo televisión.

Endüstrinin çarklarının durma noktasına gelmesini izlerken

Y mientras vemos las ruedas de las industrias deteniéndose,

Televizyon izlerken, ben kolayca uykuya dalarım.

Me duermo fácilmente mientras miro televisión.

Bu, filmleri izlerken kullandığın bir şey.

Es una cosa que usas cuando ves películas.

Bazı insanlar televizyon izlerken gazete okurlar.

Algunas personas leen el diario mientras miran tv.

Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken

Con grandes multitudes reunidas afuera viendo el caos,

Yani bu videoları izlerken biraz daha eğlenin

Así que diviértete más viendo estos videos

Babam TV izlerken sık sık uykuya dalar.

Mi padre suele quedarse dormido viendo la televisión.

Ben dün gece futbol izlerken keyif aldım.

Me gustó ver fútbol anoche.

Tom televizyon izlerken kanapenin üzerinde uykuya dalmış.

Tom se durmió en el sofá mientras miraba televisión.

Birçok aile TV izlerken akşam yemeği yerler.

Muchas familias cenan viendo la televisión.

Tom neredeyse her zaman TV izlerken uykuya dalar.

Tom casi siempre se queda dormido mientras ve la TV.

Tom ve Mary filmi izlerken patlamış mısır yediler.

Tom y Mary comían pochoclo mientras miraban la película.

Tom İngilizce filmler izlerken İngilizce altyazıları okumayı sever.

A Tom le gusta leer subtítulos en inglés viendo películas en inglés.

Biz de eğleniyoruz bunu yaparken sizde izlerken eğlenin istiyoruz

También nos divertimos mientras hacemos esto, queremos divertirnos mientras vemos

Tom Mary'nin yemeğin sonunu yediğini izlerken orada sessizce oturdu.

Tom se sentó allí en silencio, viendo cómo Mary se terminaba la comida.