Translation of "Girerken" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Girerken" in a sentence and their spanish translations:

Eve girerken paspasa takıldım.

Cuando entré a la casa, me tropecé con la alfombra.

Şehre girerken kulenin görüntüsünü kaybettik.

Al entrar en la ciudad perdimos de vista la torre.

O beni mağazaya girerken gördü.

Ella me vio entrar a la tienda.

Onlar onu odaya girerken gördüler.

Le vieron entrar en la habitación.

Bir yere girerken sağ ayakla girmezseniz

Si no ingresa con el pie derecho mientras ingresa a algún lugar

Ben seni odaya girerken fark ettim.

Me di cuenta de que entraste a mi habitación.

Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken

Al entrar en un bosque extranjero por el antiguo chamanismo turco

O, her sabah okul binasına girerken onu selamlar.

Ella le saluda cada mañana en cuanto entra en el edificio de la escuela.

Kız kardeşim yüzme için içeriye girerken ben tenis için içeriye girerim.

Yo me dedico al tenis mientras que mi hermana se dedica a la natación.

Tom bizim mahallede bir eve zorla girerken polis onu suçüstü yakaladı.

La policía atrapó a Tom in fraganti irrumpiendo en una casa de nuestro vecindario.

- Ben odaya girerken o odadan ayrıldı.
- Ben odaya girdiğim zaman,o çıkmıştı.

Cuando entré en la habitación, él salía.

Fransızlar ve İngilizler içki içmeyi severler ama birincisi kırmızı şarap için içeriye girerken ikincisi birayı tercih eder.

A los franceses y a los ingleses les gusta beber, pero los últimos prefieren la cerveza, mientras que los primeros prefieren el vino tinto.