Translation of "Mağazaya" in Spanish

Mağazaya git.

¡Ve a la tienda!

Beni mağazaya götür.

Lléveme a la tienda.

O, mağazaya gitti.

- Fue a la tienda.
- Ha ido a la tienda.

Mağazaya gitmek istiyorum.

Quiero ir a la tienda.

Mağazaya gittin mi?

¿Fue a la tienda?

John mağazaya gitti.

John fue a la tienda.

Mağazaya kadar bisikletimle gittim.

He ido en bici a la tienda.

Onun mağazaya girdiğini gördüm.

Lo vi entrar a la tienda.

Benimle mağazaya geliyor musun?

¿Vienes a la tienda conmigo?

Önce mağazaya gitmek zorundayım.

Tengo que ir primero a la tienda.

Mağazaya benimle gelecek misin?

¿Irás conmigo a la tienda?

Anne, mağazaya benimle gel.

- Mamá, acompañame a la tienda.
- Mamá, ven conmigo a la tienda.

O onu mağazaya götürdü.

Ella lo llevó a la tienda.

Anne mağazaya alışverişe gitti.

Mamá fue a comprar a las grandes tiendas.

O bisikletini mağazaya götürdü.

Se fue a la tienda en bicicleta.

İki soyguncu bir mağazaya girdi.

Dos ladrones entraron en una tienda.

O beni mağazaya girerken gördü.

Ella me vio entrar a la tienda.

Bana mağazaya giden yolu gösterdi.

Él me enseñó cómo llegar a la tienda.

O mağazaya alışverişe gitmeyi seviyorum.

Me gusta ir a comprar a aquella tienda.

Tam kapanacakken o mağazaya gitti.

Fue a la tienda cuando estaba a punto de cerrar.

Babasından kendisini mağazaya götürmesini rica etti.

Él le pidió a su papá que lo llevara a la tienda.

Mağazaya gidip biraz yumurta alabilir misiniz?

¿Podrías ir a la tienda y traer algunos huevos?

Bir hediye almak niyetiyle büyük mağazaya gittim.

Yo fui a la tienda departamental con la intención de comprar un regalo.

Dün biraz alışveriş yapmak için mağazaya gittim.

Ayer fui al gran almacén a hacer unas compras.

Köpeklere gelince, müşteriler onları bu mağazaya getiremiyebilirler.

En cuanto a los perros, los clientes no deben traerlos a esta tienda.

Bir şampuan ve diş macunu almak için mağazaya gitmeliyim.

Tengo que ir a la tienda a comprar champú y dentífrico.

Bir şampuan ve diş macunu almak için mağazaya gittim.

Fui a la tienda a comprar champú y dentífrico.

- Mağazayı benim için işletmeni istiyorum.
- Benim için mağazaya koşmanı istiyorum.

Quiero que corras a la tienda por mí.

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

Entro en la tienda, ¿y a quién veo? Un amigo americano, que inmediatamente empieza a contarme lo que ha sido de él desde que nos encontramos por última vez.