Translation of "Ormana" in French

0.009 sec.

Examples of using "Ormana" in a sentence and their french translations:

Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.

Bon, on va se diriger vers la forêt.

Ormana baktıklarında, ağaçları görmüyorlar.

Quand ils regardent la forêt, ils ne voient pas les arbres.

Piknik için ormana gittiler.

Ils sont allés dans les bois pique-niquer.

Ve ormana bırakılıyor. Gubbi'ye gelince...

avant d'être relâché dans la jungle. Quant à Gubbi...

Bu büyülü bir ormana benziyor.

Cela ressemble à une forêt enchantée.

Yarın hava güzel olursa ormana gideceğiz.

S'il fait beau demain, nous irons à la forêt.

Köpek bir tavşanı ormana kadar kovaladı.

Le chien poursuivait un lapin dans la forêt.

Sizden çöpünüzü ormana atmamanızı rica ediyoruz.

Nous vous demandons de ne pas jeter vos ordures dans les bois.

Burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?

Ou bien on reste dehors pour tenter de rejoindre la forêt ?

Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken

Selon le chamanisme, les vieux Turcs sont entrés dans une forêt étrangère

Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.

Si le temps le permet, ils iront à la cueillette aux champignons dans les bois.

Bazen, bir ormana baktığımda, kendimden geçerim ve hatta bunu dakikalarca fark etmem.

Parfois je regarde une forêt, j'entre en transe et je ne le remarque pas avant plusieurs minutes.

Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.

Un lapin cendré apparut et dès que je m'approchai, il sauta et retourna dans les bois en courant.