Translation of "Etkisi" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Etkisi" in a sentence and their spanish translations:

Etkisi için destekle.

Prepárate para el impacto.

Yan etkisi nedir?

¿Cuál es el efecto secundario?

İlacın anında etkisi oldu.

El remedio tuvo un efecto inmediato.

Domino etkisi yaratan hareketi başlattık.

que esculpe el camino evolutivo de la AI.

TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.

La influencia de la televisión sobre la sociedad es grande.

Onun etkisi tüm ülkeye yayılır.

Su influencia se extiende por todo el país.

Onun kötü bir etkisi var.

Él es una mala influencia.

Mary gördüğünün etkisi altında kalmıştı.

Mary se quedó impresionada con lo que vio.

Alkolün etkisi altında araba sürmeyin.

No conduzcas bajo la influencia del alcohol.

Tom'un kötü bir etkisi var.

Tom es una mala influencia.

Toplum üzerinde bilimin etkisi büyüktür.

- El impacto de la ciencia en la sociedad es grande.
- La influencia de la ciencia en la sociedad es grande.

Eylemleriniz üzerinde büyük etkisi var.

pues tiene una gran influencia en nuestras acciones.

- Arap dilinin etkisi, İspanyolca dilinde oldukça belirgindir.
- Arapçanın etkisi İspanyolcada oldukça belirgindir.

La influencia del idioma árabe en el idioma español es muy evidente.

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

El desorden aflige al mundo,

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

El desorden aflige al mundo,

Bu durumun ciddi bir etkisi var,

Y eso tiene un impacto real

Yeni ulus, Japonya'nın ekonomik etkisi altında.

Ese nuevo país está bajo la influencia económica de Japón.

Bu ilacın hiçbir yan etkisi yoktur.

Este remedio no tiene efectos secundarios.

Ülkesinin onun üstünde büyük etkisi var.

Él es muy influyente en su país.

Bu mesajların bizde müthiş bir etkisi var.

tienen un efecto profundo en nosotros.

Ve belki buradaki etkisi daha güçlü olur.

para quienes posiblemente el efecto sea mayor.

Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,

Otro efecto del ruido muy importante para la salud

Yani burada bir tür dalga etkisi var.

Así que hay un efecto de onda.

Araştırmam bunun önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.

Mi estudio demuestra que tiene un efecto significativo.

Gelgitlerin kıyılara etkisi çok büyük boyutlara varabilir.

En la costa, los cambios de marea pueden ser inmensos.

Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.

Mi método es sorprendentemente simple, pero el efecto es grande.

Göz ameliyatının bir yan etkisi, kuru gözlerdir.

Un efecto secundario de la cirugía ocular es ojos secos.

Onların çevre üzerinde herhangi bir etkisi yok.

No tienen ningún impacto sobre el ambiente.

Toplumun bireyler üzerinde büyük bir etkisi vardır.

La sociedad ejerce una gran influencia sobre los individuos.

Davranış üzerinde çok sınırlı etkisi olduğu gerçeği dışında

solo que la ciencia demuestra

Virüsün tek etkisi boğularak ölmek de değil üstelik

Además, el único efecto del virus es no morir por ahogamiento.

Sence iklimimizin karakterlerimiz üzerinde bir etkisi var mı?

¿Crees que nuestro clima influye en nuestro carácter?

- Biz çevremizin etkisi altındayız.
- Biz çevremiz tarafından etkileniyoruz.

Somos influidos por nuestro entorno.

- Alkolün etkisi altında araba kullanma.
- İçkiliyken araba kullanma.

No conduzcas bajo la influencia del alcohol.

Stresin sağlığınız üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir.

El estrés puede tener un gran impacto negativo en tu salud.

CO₂'nin sözde sera etkisi ile ilgisi vardır.

- El CO₂ tiene mucho que ver con el llamado efecto invernadero.
- El CO2 tiene mucho que ver con el llamado efecto invernadero.

Yan etkisi olmadan aylarca süren ani bir rahatlama sağlıyordu.

un alivio inmediato que duraba meses, sin efectos secundarios,

Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.

También se trata de cómo somos influidos a diario.

Solar fırtınanın dünyada ki bir diğer etkisi ise şu

Otro efecto de la tormenta solar en el mundo es que

Tom Mary'nin John üzerinde kötü bir etkisi olduğunu düşünüyor.

Tom piensa que María es una mala influencia para John.

Dışarıda olmanın virüsün kendisi üzerinde de bir etkisi var.

Y estar afuera también tienen un efecto en el mismo virus.

Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.

Las ostras gigantes tienen un enorme impacto en los arrecifes de coral.

Doktorunuz bu ilacın insanlar üzerinde ne gibi etkisi olduğunu söyledi?

¿Qué efecto dijo el doctor que tenía esta medicina en la gente?

Uyku eksikliğinin öğrencinin notlarının üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir.

La falta de sueño tiene un enorme impacto negativo en las notas de los estudiantes.

İngiltere üzerindeki Norman zaferinin İngilizce dili üzerinde büyük bir etkisi vardı.

- La victoria de los normandos sobre Inglaterra tuvo un gran impacto sobre la lengua inglesa.
- La conquista normanda por sobre Inglaterra tuvo un gran impacto sobre el idioma inglés.

Normanların İngiltere'yi istila etmesinin İngiliz dili üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.

La conquista de Inglaterra por los normandos tuvo un gran efecto sobre la lengua inglesa.

Ben insanların herhangi bir zararlı etkisi olmadan kedi maması yiyebildiklerini duydum.

He oído que la gente puede comer comida para gatos, sin efectos nocivos.

Testere pullu engereğin etkisi çok çabuk görüldüğü için bir saatin altında öldürebilecek bir zehir.

Como el veneno de la víbora actúa rápido en la sangre, es un veneno que puede matar en menos de una hora.

Bugünlerde 'sera etkisi' terimi insanlar iklimle ilgili küresel değişikler hakkında konuşurken sık sık kullanılmaktadır.

El término "efecto invernadero" se utiliza hoy en día cuando la gente habla de cambios climáticos.

Onların etkisi her gün biraz daha büyüyor fakat onlar yaratıcı değil ve değer yargıları yapamıyorlar.

Su influencia aumenta cada día, pero son poco creativos y no saben hacer juicios de valor.