Translation of "Kalmıştı" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Kalmıştı" in a sentence and their japanese translations:

Ramak kalmıştı.

ひやりはっとだった。

Otobüs geç kalmıştı.

バスがおくれている。

Jim evimde kalmıştı.

ジムが私の家に滞在した。

Köpek nefes nefese kalmıştı.

その犬は息を切らしていた。

Bazı insanlar geç kalmıştı.

何人か遅刻した。

O otobüse geç kalmıştı.

彼女はバスに遅れた。

Bir kez daha geç kalmıştı.

又しても彼女は遅刻した。

O, dün okula geç kalmıştı.

彼は昨日、授業に遅れました。

O, okula çok geç kalmıştı.

彼女は学校に遅刻した。

Birçok kişi konsere geç kalmıştı.

音楽会に遅れてきた人が多かった。

O, neredeyse okula geç kalmıştı.

彼女はもう少しで遅刻するところだった。

Tren bu sabah geç kalmıştı.

けさは列車が遅れた。

Trafik sıkışıklığı nedeniyle otobüs geç kalmıştı.

バスは交通渋滞のために遅れた。

O koştuğu için nefes nefese kalmıştı.

彼は息切れしていた。ずっと走っていたから。

O, 7:30 otobüsüne geç kalmıştı.

- 彼は7時のバスに遅れた。
- 彼は7時30分のバスに乗り遅れた。

Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.

列車は事故のため遅れた。

Her zamanki gibi Tom geç kalmıştı.

例によって、トムは遅刻した。

Çoğunlukla olduğu gibi, Tom sınıfa geç kalmıştı.

よくある事だが、トムは授業に遅刻した。

Bill her zamanki gibi okula geç kalmıştı.

ビルはいつものように学校に遅刻した。

Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

その物理の先生はいつものように授業に遅れてきた。

Çoğu zaman olduğu gibi, o derse geç kalmıştı.

彼にはよくあることですが、授業に遅刻してしまいました。

Çoğu zaman olduğu gibi, o bugün derse geç kalmıştı.

彼によくあることだが、彼は今日も授業におくれた。

Adamları yorgun ve evden uzaktı ve kampanya sezonunda zaten geç kalmıştı.

将兵は疲弊して祖国からも遠く離れた その上戦役シーズンが終わりに近づいていた

Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.

- 例によって、マイクは今日の午後会合に遅刻した。
- いつものように、マイクは今日の午後ミーティングに遅れてきた。

Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.

孤児であったので、父は10歳からお金を稼ぎはじめねばならなかった。

Jeff bir iş bulmadan önce üç ay boyunca kaldırımları arşınlamak zorunda kalmıştı.

ジェフは仕事が見つかるまで3ヶ月も仕事を捜してた。