Translation of "Duymadım" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Duymadım" in a sentence and their spanish translations:

Bunu duymadım.

No he oído de ella.

Affedersiniz, duymadım.

Perdón, no escuché.

- Ben bir şey duymadım.
- Hiçbir şey duymadım.

No he oído nada.

Ben seni duymadım.

Yo no te oí.

Onun geldiğini duymadım.

- No lo oí llegar.
- No le oí venir.

Tom'un gittiğini duymadım.

No oí a Tom irse.

Hiçbir şey duymadım.

No he oído nada.

Görmedim, duymadım, konuşmadım.

No vi, no oí, no hablé.

Horoz ötüşünü duymadım.

Tom no oyó el canto del gallo.

Ne söylediğini duymadım.

No oí lo que dijiste.

Üzgünüm, seni duymadım.

Lo siento, no te escuché.

Kurallara saygı duymadım.

Él no respetó las reglas.

Ben onu duymadım.

- No lo escuché.
- No lo he oído.

Hiçbir ses duymadım.

No oí ningún ruido.

Hiç kimseden duymadım.

No he oído nada de nadie.

İçeri girdiğini duymadım.

No te oí entrar.

Onu hiç duymadım.

Jamás había oído hablar de ella.

- Böyle bir şey asla duymadım.
- Hiç böyle şey duymadım.

Jamás había oído tal cosa.

O şehri asla duymadım.

Nunca he oído hablar de esa ciudad.

Hiçbir şeyden pişmanlık duymadım.

No tengo remordimientos.

Onun yakındığını hiç duymadım.

No le he oído nunca quejarse.

Tom'un ne dediğini duymadım.

No escuché lo que Tom estaba diciendo.

O genellemeyi hiç duymadım!

Nunca he escuchado de ese estereotipo.

Ben seni pek duymadım.

No te he oído muy bien.

Tom'un ağladığını hiç duymadım.

Nunca he oído llorar a Tom.

Vallahi şarjdaymış ya duymadım telefonu

Lo juro, no escuché el teléfono

Onun şarkı söylediğini asla duymadım.

Nunca le he escuchado cantar.

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.

Escuché, pero no oí nada.

Onun yalan söylediğini hiç duymadım.

- No le he oído nunca mentir.
- Nunca le oí mentir.

Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.

Nunca he oído a Tom hablar francés.

Onun İngilizce konuştuğunu asla duymadım.

No le he oído nunca hablar inglés.

Saatin kaç kez çaldığını duymadım.

No he oído cuántas campanadas eran.

- Ne dediğini kaçırdım.
- Söylediğini duymadım.

- No escuché lo que dijiste.
- Me perdí lo que dijiste.

Ondan henüz bir şey duymadım.

No he oído nada de él aún.

Ben henüz o hikayeyi duymadım.

Aún no he oído esa historia.

Adını bile duymadım desem yeridir yani.

Quiero decir que ni siquiera escuché el nombre.

Ben asla öyle bir şey duymadım.

Nunca oí de nada así.

İngilizcenin öyle hızlı konuşulduğunu hiç duymadım.

Yo nunca había escuchado inglés hablado tan velozmente.

Ben dört yıldır onlardan bir kelime duymadım.

No he escuchado ni una palabra de ellos en más de cuatro años.

Onun diğerleri hakkında kötü konuştuğunu asla duymadım.

Nunca le he oído hablar mal de nadie.

Onun başkaları hakkında kötü konuştuğunu hiç duymadım.

Nunca la he oído hablar mal de los demás.

Düne kadar, Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.

Hasta ayer nunca había oído a Tom hablar francés.

Sınıf o kadar gürültülüydü ki adımım çağrıldığını duymadım.

Hacía tanto ruido en el salón que no oí mi nombre.

Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım.

Nunca he escuchado a Roy cantar en público.

Dürüst olmak gerekirse, daha önce bu yeri hiç duymadım.

Para ser honesto, nunca he oído hablar de este lugar antes.