Translation of "Babasıyla" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Babasıyla" in a sentence and their spanish translations:

Babasıyla yaşıyor.

Ella vive con su padre.

Babasıyla birlikte kaç kere

No recuerdo cuántas veces su padre y yo recorrimos las calles

Onun babasıyla tanışmak isterim.

Me gustaría conocer a su padre.

Babasıyla çok gurur duyuyordu.

Ella estaba muy orgullosa de su padre.

O, babasıyla gurur duyabilir.

Puede estar orgulloso de su padre.

Tom kayın babasıyla iyi geçinmiyor.

Tom no se lleva con su suegro.

Tom Mary'nin babasıyla konuşmak istedi.

Tom quería hablar con el padre de María.

Tom bunu babasıyla inşa etti.

Tom construyó esto con su padre.

Babasıyla parka gitme konusunda ısrar ediyor.

Él insiste en ir al parque con su padre.

Mary hala anne babasıyla evde yaşıyor.

María aún vive en la casa de sus padres.

Tom babasıyla yeniden bir araya geldi.

Tom se reunió con su padre.

Tom Mary'nin babasıyla golf oynamak istiyor.

Tom quiere jugar golf con el padre de Mary.

Tom Mary'nin üvey babasıyla iyi anlaşır.

Tom se lleva bien con el padrastro de Mary.

O hala anne ve babasıyla birlikte yaşıyor.

- Aún vive con sus padres.
- Todavía vive con sus padres.
- Él todavía vive con sus padres.
- Él aún vive con sus padres.

Tom babasıyla Fransızca ve annesiyle İngilizce konuşur.

Tom habla en francés con su padre y en inglés con su madre.

O, babasıyla bu öğleden sonra tenis oynamaya niyetlidir.

Ella pretende jugar tenis con su padre esta tarde.

Babasıyla birlikte onu birkaç tedavi ve iyileşme programına koyduk

Su padre y yo la llevamos a diversos programas de tratamiento y recuperación

O annesi ile İbranice konuşuyor ve babasıyla Lehçe konuşuyor.

Ella habla en hebreo con su madre y en polaco con su padre.

Onun ebeveynleri boşandığı için kızın babasıyla küçük bir teması vardı.

Puesto que los padres se divorciaron, la chica tenía poco contacto con el padre.

Anne-babası boşandıklarından dolayı kız babasıyla pek bir temas kurmadı.

Puesto que los padres se divorciaron, la chica tenía poco contacto con el padre.

- O babası kadar uzundur.
- Boyu babası kadar.
- Babasıyla aynı boyda.
- Babası kadar uzun.

Él es igual de alto que su padre.