Translation of "Ağrısı" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Ağrısı" in a sentence and their spanish translations:

- Mide ağrısı geçti.
- Karın ağrısı geçti.

El dolor de estómago pasó.

O diş ağrısı çekiyor.

Él sufre de dolor de muelas.

Tom'un sırt ağrısı var.

A Tom le duele la espalda.

Başımın ağrısı geçmeye başlıyor.

El dolor de cabeza ya se me está pasando.

- Karın ağrısı sık karşılaşılan bir sorundur.
- Karın ağrısı yaygın bir sorundur.

Los dolores abdominales son un problema común.

- Oğlumun dişi ağrıyor.
- Oğlum diş ağrısı çekiyor.
- Oğlumun diş ağrısı var.

Mi hijo tiene un dolor de muelas.

O karın ağrısı beni terletti.

Aquel dolor de barriga me hizo sudar.

Tom şiddetli karın ağrısı çekiyor.

Tom sufre de fuertes dolores abdominales.

Tom baş ağrısı ile uyandı.

Tom despertó con dolor de cabeza.

Kızının bir mide ağrısı var.

Su hija tiene dolor de estómago.

Tom'un bir diş ağrısı var.

A Tom le duelen los dientes.

Tom'un omuzunda bir ağrısı var.

A Tom le duele el hombro.

Sami'nin berbat karın ağrısı vardı.

Sami tenía un terrible dolor abdominal.

Bir baş ağrısı ile rahat hissedemezsin.

Uno no puede sentirse tranquilo con un dolor de cabeza.

Tom sık sık baş ağrısı çeker.

Tom sufre a menudo de dolores de cabeza.

Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.

Tom tiene un severo dolor de cabeza.

Uyanır uyanmaz, baş ağrısı yeniden geldi

En cuanto me desperté, volvió el dolor de cabeza.

Annem sık sık baş ağrısı çeker.

Mi madre sufre dolores de cabeza a menudo.

Sırt ağrısı ile yıllardır sorun yaşıyor.

Ella ha tenido problemas de dolor de espalda ya desde hace años.

O çocuk tam bir baş ağrısı.

Ese niño es un dolor de cabeza.

Tom'un berbat bir baş ağrısı vardı.

Tom tenía una resaca terrible.

Tom bir mide ağrısı olduğunu söylüyor.

Tom dice que tiene dolor de estómago.

Hastalığın ilk belirtileri ateş ve boğaz ağrısı.

Los síntomas iniciales de la enfermedad son fiebre y dolor de garganta.

Mide ağrısı için bir şeyiniz var mı?

¿Tiene algo para el dolor de estómago?

Baş ağrısı için bir şeyin var mı?

¿Tiene algo para el dolor de cabeza?

Diş ağrısı, yaşadığım en kötü acılardan biridir.

El dolor de dientes es uno de los peores dolores que haya tenido.

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.

A veces sufría un intenso dolor de cabeza.

Bir diş ağrısı beni uykumdan mahrum etti.

El dolor de dientes no me dejó dormir.

Tom, korkunç bir baş ağrısı ile uyandı.

Tom despertó con un terrible dolor de cabeza.

Senin boğaz ağrısı ve ateşin var. Dışarı çıkma.

- Tienes la garganta irritada y fiebre. No salgas.
- Tenéis la garganta irritada y fiebre. No salgáis.
- Tiene la garganta irritada y fiebre. No salga.
- Tienen la garganta irritada y fiebre. No salgan.

- Başın ağrıyor mu?
- Sende baş ağrısı var mı?

¿Te duele la cabeza?

Kötü bir baş ağrısı olduğu için Tom uyuyamadı.

Tom no podía dormir porque tenía un fuerte dolor de cabeza.

Boğaz ağrısı ve ateşin olduğundan, muhtemelen yatağında kalmalısın.

Ya que te duele la garganta y tienes fiebre, probablemente deberías quedarte en cama.

Ve bir türlü geçmeyen sürekli bir sırt ağrısı başladı.

desarrollé este molesto dolor de espalda eso no desaparecería.

Büyükbabam mide ağrısı için yardım aramak için hastaneye gitti.

Mi abuelo fue al hospital por ayuda para su dolor de estómago.

Göğsümde öksürük ve baş ağrısı olan soğuk algınlığı var.

Tengo resfriado mi pecho, con tos y dolor de cabeza.

- Tom yıllarca migren ağrısı çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

- Tom sufrió migrañas durante años.
- Tom sufrió de migrañas durante años.

Alice şiddetli bir baş ağrısı yüzünden işten eve erken döndü.

Alice volvió temprano del trabajo con un terrible dolor de cabeza.

Küçük kız kardeşim dün geceden beri bir diş ağrısı çekiyor.

A mi hermana menor le duele un diente desde esta noche.

- Kulağınız sık sık ağrıyor mu?
- Sık kulak ağrısı yaşıyor musunuz?

¿Le duelen los oídos con frecuencia?

Tom'un korkunç bir baş ağrısı var çünkü dün gece çok içti.

Tom tiene un dolor de cabeza terrible porque bebió demasiado anoche.

Bu sabahtan beri hafif boğaz ağrısı yaşıyorum. Ben bir soğuk algınlığına yakalanıp yakalanmadığımı merak ediyorum.

Estoy con un ligero dolor de garganta desde esta mañana, me pregunto si me habré resfriado.