Translation of "İçe" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "İçe" in a sentence and their spanish translations:

O, içe dönüktür.

Él es introvertido.

İçe dönük müsünüz?

¿Estás mentalizado?

Tom içe dönük ve utangaç

Tom es introvertido y tímido.

Tom Mary'ye içten içe âşık.

Tom está secretamente enamorado de Mary.

Güzelliği dıştan içe tanımlayan bir sektör için

Nunca sería suficientemente perfecta

Bu içe bakmayı, kendinizi analiz etmeyi engeller

Evita la introspección, el autoanálisis

Yağmur beni garip ve içe dönük yapar.

La lluvia me vuelve introspectivo y raro.

Başka birinin karısına içten içe âşık oldum.

Estoy enamorado secretamente de la esposa de alguien más.

Yalnızlık ve tecritin içe işleyen sağlık etkileri var.

La soledad y el aislamiento tienen un profundo impacto en la salud.

Içten içe onu ilahî bir varlık gibi görüyorum.

que en el fondo... le doy categoría de dios.

Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.

La luz de la luna lucha por penetrar este bosque enredado.

Ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.

y la vida en la zona crepuscular se entrelaza con el clima terrestre.

Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.

Entre los árboles tan apretados, hay poca brisa.

Tom bunu kabul etmeyecek ama o Mary'ye içten içe aşık.

Tom no quiere admitirlo, pero él está secretamente enamorado de María.

Bir hayalet içe dönük bir korkunun dışa dönük ve görünür işaretidir.

Un fantasma es un signo visible externo de un miedo interno.

- Eski insanlar doğaya yakın yaşadı.
- Eski insanlar doğayla iç içe yaşıyordu.

La gente de la antigüedad vivía en contacto con la naturaleza.

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

Como muchos otros animales, su fortuna está ineludiblemente ligada a las fases de la luna.