Translation of "Yağmur" in Spanish

0.026 sec.

Examples of using "Yağmur" in a sentence and their spanish translations:

- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.

- Ha parado de llover.
- Ha dejado de llover.

Yağmur yağabilir.

Puede que llueva.

Yağmur yağacak.

Va a llover.

Yağmur yağıyordu.

Estaba lloviendo.

Yağmur durmayacak.

No dejará de llover.

Yağmur harika.

La lluvia es maravillosa.

Yağmur yağıyor.

- Llueve.
- Está lloviendo.

Yağmur durdu.

Dejó de llover.

Yağmur yağdı.

Llovió.

Yağmur yağmıyor.

No está lloviendo.

Yağmur çiseliyordu.

Lloviznaba.

Yağmur diniyor.

- Está escampando.
- Está amainando.

Yağmur beklenmiyor.

No se espera que llueva.

Yağmur nerede?

- ¿Dónde está la lluvia?
- ¿Dónde llueve?

Yağmur yağmazsa.

Si no llueve.

- Yağmur yağabileceğini düşündüm.
- Yağmur yağabileceğini söyledim.

- Dije que era posible que lloviera.
- Dije que podría llover.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

- Seguro que lloverá.
- Va a llover seguramente.

- Yağmur yağıyor mu?
- Yağmur mu yağıyor?

¿Está lloviendo?

- Yağmur durdu.
- Yağmur dindi.
- Yağış dindi.

Paró de llover.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

Llueve mucho.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Está lloviendo a cántaros.
- Llueve a cántaros.
- Llueve a mares.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Está lloviendo a cántaros.
- Llueve a cántaros.
- Llueve un chingo.

- Şiddetli yağmur yağdı.
- Şiddetli bir yağmur yağdı.

Llovió fuerte.

- Yağmur yağacağını sanmıyorum.
- Yağmur yağıp yağmayacağından şüpheliyim.

Dudo que llueva.

- Şimdi yağmur yağıyor.
- Şu anda yağmur yağıyor.

Ahora está lloviendo.

Gizemli yağmur ormanlarından...

De selvas secretas

Aniden yağmur yağdı.

De repente, lluvió.

Saatlerce yağmur yağdı.

Llovió por horas y horas.

Yağmur çatıda patırdıyordu.

La lluvia batía el tejado.

Yağmur mevsimi başladı.

La temporada de lluvia ha comenzado.

Aralıksız yağmur yağdı.

Llovió sin parar.

Yağmur kara dönüştü.

La lluvia se convirtió en nieve.

Yakında yağmur duracaktır.

Parará de llover pronto.

Şiddetli yağmur yağdı.

- Ha llovido mucho.
- Cayó una lluvia torrencial.
- Llovió fuerte.

Yağmur gitmemi engelledi.

La lluvia me impidió ir.

Yağmur gelmemi engelledi.

La lluvia me ha impedido venir.

Yağmur pikniğimizi mahvetti.

La lluvia arruinó nuestro picnic.

Yağmur pencerelere vuruyor.

La lluvia golpea las ventanas.

Yağmur yağacak mı?

¿Va a llover?

Muhtemelen yağmur yağacak.

- Es posible que llueva.
- Posiblemente llueva.
- Tal vez llueva.

Yağmur pencerelere vuruyordu.

La lluvia golpeaba contra las ventanas.

Şiddetli yağmur yağıyor.

Llueve mucho.

Keşke yağmur yağmasa.

¡Ojalá dejase de llover!

Sonunda yağmur durdu.

La lluvia al fin paró.

Yarın yağmur yağabilir.

Puede que llueva mañana.

Yakında yağmur yağacak.

- Va a llover dentro de poco.
- Pronto lloverá.

Yağmur yağmaya başlamıştı.

Había empezado a llover.

Yağmur durdu mu?

¿Ha dejado de llover?

Şimdi yağmur yağıyor.

Ahora está lloviendo.

Çok yağmur yağıyor.

Llueve mucho.

Bugün yağmur yağıyor.

- Hoy lloverá.
- Hoy está lloviendo.

Yağmur yağıyor mu?

- ¿Está lluvioso?
- ¿Está lloviendo?

Yağmur yağmaya başladı.

- Empezó a llover.
- Comenzó a llover.

Sessizce yağmur yağıyordu.

- Llovía quedito.
- Llovía dulcemente.

Bugün yağmur yağabilir.

Hoy día podría llover.

Yağmur ormanlarını kurtar.

¡Salvad la selva tropical!

Yağmur yağmak üzere.

Está a punto de llover.

Yarın yağmur yağacak.

Mañana va a llover.

Yağmur yağacağa benzemiyor.

No parece que vaya a llover.

Dışarıda yağmur yağıyor.

- Fuera está lloviendo.
- Afuera está lloviendo.

Yağmur yağacağını söylüyorlar.

Dicen que va a llover.

Günlerce yağmur yağdı.

Llovió durante días.

Yağmur yağabileceğini düşünüyorum.

Pienso que puede llover.

Keşke yağmur dursa.

- Ojalá dejase de llover.
- Ojalá dejara de llover.

Kesintisiz yağmur yağıyor.

Llueve sin cesar.

Sanırım yağmur yağacak.

Creo que va a llover.

İnşallah yağmur durur.

Espero que acabe de llover.

İyi yağmur yağabilir.

Puede que sí llueva.

Yine yağmur yağıyor!

- ¡Está lloviendo otra vez!
- Está lloviendo otra vez.

Bugün yağmur bekliyoruz.

Esperamos lluvia hoy.

Sağanak yağmur olacak.

Va a caer un chaparrón.

Yağmur olacağını öngördü.

Él predijo que llovería.

Bugün yağmur yağacak.

Hoy lloverá.

Dün yağmur yağıyordu.

Estaba lloviendo ayer.

Yağmur yağacağını sanmıyorum.

No creo que llueva.

Yağmur toprağı sürükledi.

- La lluvia arrastró el suelo.
- La lluvia arrastró la tierra.