Translation of "Bakmayı" in Spanish

0.021 sec.

Examples of using "Bakmayı" in a sentence and their spanish translations:

Bakmayı kes.

Deja de mirarme.

Kedim pencereden bakmayı sever.

A mi gato le gusta mirar por la ventana.

Bana öyle bakmayı bırak.

Deja de mirarme así.

Aval aval bakmayı bırak.

Deja de mirar.

Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.

dejé de notar todo lo demás.

Hayvanlara bakmayı çok fazla severim.

Me gusta mucho cuidar de los animales.

Ancak kitaplarıma daha derinden bakmayı öğrendikçe,

Pero aprendí que, cuanto más profundizaba en mis libros,

Bu içe bakmayı, kendinizi analiz etmeyi engeller

Evita la introspección, el autoanálisis

Evde olduğum zaman pencereden dağlara bakmayı severim.

Me gusta mirar las montañas desde mi ventana cuando estoy en casa.

Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.

Jane se ofreció a cuidar de los niños cuando estemos fuera.

- Büyükannem televizyon izlemeyi seviyor.
- Anneannem televizyona bakmayı sever.
- Babaannem TV izlemeyi sever.

A mi abuela le gusta ver la televisión.

Ablam oğluma bakmayı seviyor, ama ben hala onun bezini her zaman değiştirmek zorunda olan biriyim.

Ciertamente, mi hermana cuida con gusto a mi hijo, pero aun así siempre debo mudarlo yo.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

Tantas presas lo convierten en un campo de entrenamiento ideal para que un joven jaguar aprenda a valerse por sí mismo.