Translation of "Yaşamaktadır" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "Yaşamaktadır" in a sentence and their russian translations:

Orada yalnız yaşamaktadır.

- Он живёт там один.
- Он там живёт один.

O Yokohama'da yaşamaktadır.

Он живёт в Иокогаме.

Kraliçe Buckingham Sarayında yaşamaktadır.

Королева живет в Букингемском дворце.

Çok sayıda köpek yaşamaktadır.

Многие собаки живы.

Her zaman Tokyo'da yaşamaktadır.

Он всегда жил в Токио.

O bu sokakta yaşamaktadır.

Он живёт на этой улице.

O, caddenin karşısında yaşamaktadır.

- Он живёт через дорогу.
- Он живёт на другой стороне улицы.

O şimdi Tokyo'da yaşamaktadır.

Сейчас он живёт в Токио.

O konfor içinde yaşamaktadır.

Он живёт с удобствами.

Arkadaşım bu evde yaşamaktadır.

Мой друг живёт в этом доме.

İki aile aynı evde yaşamaktadır.

Две семьи живут в одном и том же доме.

O, bir liman kasabasında yaşamaktadır.

Он живёт в портовом городе.

Tom buralarda bir yerlerde yaşamaktadır.

Том живёт где-то здесь.

Tom uzun süredir Boston'da yaşamaktadır.

Том долгое время жил в Бостоне.

Tom doğduğundan beri Boston'da yaşamaktadır.

- Том живет в Бостоне с самого рождения.
- Том живёт в Бостоне с рождения.
- Том с рождения живёт в Бостоне.

Tony geçen yıldan beri Kumamoto'da yaşamaktadır.

Тони живет в Кумамото с прошлого года.

- O Londra'da yaşamaktadır.
- O, Londra'da yaşıyor.

Она живёт в Лондоне.

O, Londra'da ne kadar süredir yaşamaktadır?

Как долго он живёт в Лондоне?

Mary öldüğünden beri Tom yalnız yaşamaktadır.

Том живёт один, с тех пор как умерла Мэри.

Tom son zamanlarda uyku sorunu yaşamaktadır.

У Тома в последнее время проблемы со сном.

Tom ormanda küçük bir kulübede yaşamaktadır.

Том живёт один в маленькой хижине в лесу.

Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadır.

Женщины обычно живут дольше мужчин.

En büyük ağabeyim küçük bir köyde yaşamaktadır.

- Мой старший брат живет в маленькой деревне.
- Мой старший брат живет в небольшой деревушке.

İnsanın sindirim sisteminde milyonlarca yararlı organizma yaşamaktadır.

В кишечном тракте человека живут миллионы полезных микроорганизмов.

Tom Mary'den yaklaşık yirmi dakika uzakta yaşamaktadır.

Том живет в двадцати минутах от Мэри.

Tom bir yıldan daha fazla süredir Boston'da yaşamaktadır.

Том прожил в Бостоне больше года.

Sentinel yerlileri insanlar Hint Okyanusu'nda bir adada yaşamaktadır.

Сентинельцы живут на острове в Индийском океане.

Tom çok uzun bir süredir yurt dışında yaşamaktadır.

Том очень давно живёт за границей.

- Amcam bir apartman dairesinde yaşamaktadır.
- Amcam bir dairede yaşıyor.

Мой дядя живёт в квартире.

- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
- Yaşlı adam kendi başına yaşamaktadır.

Старик живёт один.

- Tom kötü bir semtte yaşamaktadır.
- Tom kötü bir semtte yaşıyor.

Том живёт в плохом районе.

Tom evimin yakın küçük bir dairede Mary ile birlikte yaşamaktadır.

Том живёт с Мэри в небольшой квартире рядом с моим домом.

Bir cüceler ailesi bu ağacın altında küçük bir evde yaşamaktadır.

Под этим деревом живёт в маленьком домике семья гномов.

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

Известно и зарегистрировано 0,02 секунды жизни опережает время Земли

Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..

Том приехал в Японию три года назад и с тех пор живёт здесь.

Tom ve Mary ve çocukları hepsi Boston'un kenar mahallelerinde küçük bir evde birlikte yaşamaktadır.

Том и Мэри вместе с детьми живут в небольшом доме в предместьях Бостона.

- Tom yalnız yaşamaktadır.
- Tom tek başına yaşıyor.
- Tom kendi başına yaşıyor.
- Tom yalnız yaşıyor.

- Том живёт один.
- Том живёт в одиночестве.