Translation of "Yaşamı" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "Yaşamı" in a sentence and their russian translations:

Yaşamı tehlikede.

На кону её жизнь.

Ve yaşamı sonlandıracak

и это закончит жизнь

Ben yaşamı seviyorum.

Я люблю жизнь.

Onun yaşamı tehlikede.

- На карту поставлена его жизнь.
- На кону его жизнь.

Bir bankacının yaşamı zordur.

Жизнь банкира трудна.

O, yaşamı için çalışıyor.

Он работает, чтобы жить.

Tom'un yaşamı tehlike içinde.

Жизнь Тома в опасности.

Kırsal yaşamı seviyor musunuz?

Вам нравится жить за городом?

Onun yaşamı benim ellerimde.

Его жизнь в моих руках.

Onun siyasi yaşamı sona erdi.

Его политическая жизнь закончена.

Ay'da yaşamı hayal etmeye çalıştım.

Я попробовал представить себе жизнь на Луне.

Bütün bir yaşamı avcılık yeteneklerini geliştirmek

Он потратил целую жизнь, оттачивая свои охотничьи навыки, —

Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı

исполненный жизненной силы лес

Kişisel yaşamı hakkında çok bilgimiz yok.

- Мы не многое знаем о её личной жизни.
- Мы мало что знаем о её личной жизни.

Bu kitap İngiltere'deki yaşamı ele alır.

Эта книга повествует о жизни в Соединённом Королевстве.

Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.

Том всю жизнь прожил холостяком.

Tom'un yaraları yaşamı tehdit eden değil.

Травмы Тома не угрожают его жизни.

Tom'un düşüşü yaşamı tehdit eden yaralanmalarla sonuçlandı.

Падение Тома привело к смертельно опасным травмам.

Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.

Деревенская жизнь по сравнению с городской очень мирная.

Ve yaşayacağımızdan daha uzun bir yaşamı tanımamızı gerektiriyor.

и того, что жизнь длиннее, чем наши собственные жизни.

Bu yenilikleri Dünya'daki yaşamı geliştirmek için de kullanabiliriz.

могут быть приспособлены и для жизни на Земле.

BU yaşamı süresince bize neler katmış bir bakalım

Давайте посмотрим, что добавилось к нам за это время

- Sevgi, yaşamı kolaylaştırıyor.
- Aşk, hayatı daha çekilir kılıyor.

Любовь облегчает жизнь.

Ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.

а жизнь человека длится меньше 100 лет.

O, onun kişisel yaşamı hakkında hiçbir şey bilmek istemiyordu.

Она ничего не хотела знать о его личной жизни.

Mary geleceğe gitti ve iklim değişikliğinin dünya üzerindeki tüm yaşamı tahrip ettiğini gördü.

Мэри отправилась в будущее и узнала, что климатические изменения уничтожили на Земле всё живое.