Translation of "Getirmek" in Russian

0.005 sec.

Examples of using "Getirmek" in a sentence and their russian translations:

- Tom'u buraya getirmek istiyorum.
- Tom'u buraya getirmek isterim.

Я хочу привести сюда Тома.

Sana bunları getirmek istedim.

Я хотел вам это принести.

Ailemi buraya getirmek istiyorum.

Я хочу привезти сюда свою семью.

Bir hediye getirmek gereksiz.

Подарок приносить необязательно.

Aileni Almanya'ya getirmek istiyor musun?

Ты хочешь привести свою семью в Германию?

Fikrimi değiştirmeyeceğime açıklık getirmek istiyorum.

Я хотел бы сразу сказать, что своего мнения я не изменю.

Onu geri getirmek istemez misin?

- Ты не хочешь его вернуть?
- Вы не хотите его вернуть?

Amacım onu olması gereken hâle getirmek.

а хочу сохранить его таким, каким он должен быть.

Mary, mamutları hayata geri getirmek istiyor.

Мэри хочет оживить мамонтов.

Tom dinozorları hayata geri getirmek istiyor.

Том хочет вернуть динозавров к жизни.

Fikir iyi ama yerine getirmek zor.

Идея хорошая, но реализовать её сложно.

Dünya barışını getirmek için ne yapılabilir?

Что можно сделать, чтобы установить мир во всём мире?

Tom eve bir hediyelik eşya getirmek istedi.

Том хотел привезти домой какой-нибудь сувенир.

Ama bunu bir meslek hâline getirmek istemedim.

Но я не хотел, чтобы это стало моей профессией.

Daha kolay hâle getirmek istediğiniz kararlar için düzenleyin.

Планируйте так, чтобы вам было легче делать желаемый выбор.

Ama geri dönüp suyu getirmek biraz zaman alacaktır.

но займет время, чтобы вернуться и набрать воды.

Tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek.

это собрать всех заинтересованных участников для совместной работы.

Thormod'a Olav'a katılabilmesi dileğini yerine getirmek için gönderdi.

Он послал его, чтобы исполнить желание Тормода присоединиться к Олаву.

Gece gündüz. Tatillerde. Fabrikayı işe yarar hale getirmek için

Мы работали днём и ночью, работали по праздникам,

Yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.

родом из таких разных мест — это чудо.

Yani dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek demek.

стремление сделать наш мир лучше.

Tom genellikle gergin durumları etkisiz hale getirmek için mizah kullanır.

Том часто прибегает к юмору, чтобы разрядить обстановку.

Romalılar şehirlere temiz su getirmek için su kemerleri inşa etti.

Римляне строили акведуки, чтобы снабжать города чистой водой.

Romalılar uzak yerlerden suyu getirmek için su kemerleri inşa ettiler.

Римляне строили акведуки, чтобы доставлять воду из удалённых мест до городов.

Tom, dünyayı değiştirmek ve onu daha iyi hale getirmek istiyor.

Том хочет изменить мир и сделать его лучше.

Dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için birlikte çalışmamız gerek.

Нам надо работать вместе, чтобы сделать мир лучше.

Dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek için ne yapabileceğimize odaklanmalıyız.

что мы можем сделать для других людей, и как сделать этот мир лучше.

- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?

Так как мы любим Вас, мы обновляем Татоэбу, чтобы Вам было удобнее с ней работать. Видите? Мы любим вас, так ведь?