Translation of "üstündeki" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "üstündeki" in a sentence and their russian translations:

Masanın üstündeki nedir?

- Что на столе?
- Что на письменном столе?

Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

Видите всех этих мух?

Masanın üstündeki şapka Tom'undur.

Шляпа на письменном столе - Тома.

Kutu üstündeki bantlatı çıkarır gibi

словно разматывали клейкую ленту,

Sıranın üstündeki kol saati benimkidir.

Часы на письменном столе мои.

Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?

Погодите. Смотрите. Посмотрите на этих мух.

Tom komodinin üstündeki küçük lambayı açtı.

- Фома включил маленькую лампу на своём ночном столике.
- Фома зажёг маленькую лампу на своей тумбочке.

Sanırım horozların başının üstündeki ibik çekici.

Я думаю, что гребень на голове у петухов — красиво.

Ben masanın üstündeki kitaplarla ne yapmalıyım?

Что мне делать с книгами на столе?

Ve bu da benim denizin üstündeki ofisim.

А это мой офис на берегу моря.

O, masanın üstündeki bir mektubu fark etti.

Он заметил на столе письмо.

Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.

Всё, что было на столе, загрохотало, когда началось землетрясение.

- Masanın üzerindeki CD benim.
- Masanın üstündeki CD benim.

Компакт-диск на столе — мой.

- Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
- Masadaki hesap makinesi benim.

Калькулятор на столе — мой.

Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.

Лёд на озере слишком тонок, чтобы выдержать твой вес.

Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.

И создал Бог твердь, и отделил воду, которая под твердью, от воды, которая над твердью. И стало так.

Nuh altı yüz bir yaşındayken, birinci ayın birinde yeryüzündeki sular kurudu. Nuh geminin üstündeki kapağı kaldırınca toprağın kurumuş olduğunu gördü.

Шестьсот первого года жизни Ноевой к первому дню первого месяца иссякла вода на земле; и открыл Ной кровлю ковчега и посмотрел, и вот, обсохла поверхность земли.