Translation of "Yaratıyor" in Portuguese

Bu kalıp beklenti yaratıyor.

e este padrão cria uma expectativa.

Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.

- Seu comportamento está trazendo um monte de problemas.
- Teu comportamento está trazendo bastantes problemas.

Şehirlerimiz ciddi kirlenme sorunları yaratıyor.

Nossas cidades criam sérios problemas de poluição.

Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.

A fogueira faz toda a diferença.

Aynı pramit'e benzer yapının görünmesi şaşkınlık yaratıyor

a aparência da mesma estrutura pramit é surpreendente

Bir şeyi haddinden fazla kötülerseniz insanlarda ters etki yaratıyor

se você faz algo muito ruim, tem um efeito adverso nas pessoas

30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?

Como é que uma víbora com 30 centímetros causa tanto caos?