Translation of "Yağdığı" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Yağdığı" in a sentence and their portuguese translations:

Yağmur yağdığı için, gitmedim.

Como choveu, eu não fui.

Yağmur yağdığı için gitmedim.

Eu não fui, já que choveu.

Yağmur yağdığı için evde kaldım.

Fiquei em casa porque estava chovendo.

Yağmur yağdığı için evde kaldık.

Ficamos em casa porque estava chovendo.

Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.

Catherine ficou dentro porque estava chovendo.

Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.

- Tomei um táxi porque estava chovendo.
- Peguei um táxi porque estava chovendo.

O, yağmur yağdığı için bir şemsiye taşıyor.

Ele está carregando um guarda-chuva porque está chovendo.

Kurumuş giysilerim aniden yağmur yağdığı için ıslanır.

As minhas roupas secas estão ficando molhadas porque de repente começou a chover.

Gece boyunca yağmur yağdığı için yollar çok çamurluydu.

As estradas estavam muito lamacentas, pois tinha chovido durante a noite.

Tom ve Mary yağmur yağdığı için pikniğe gidemediler.

Tom e Mary não puderam ir ao picnic porque estava chovendo.

Yağmur yağdığı için çok az sayıda kişi deniz kenarındaydı.

Havia pouca gente na praia porque estava chovendo.

- Taksiye bindi çünkü yağmur yağıyor.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindi.

Ela pega um táxi porque está chovendo.