Translation of "Taşıyor" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Taşıyor" in a sentence and their portuguese translations:

- İşçi, bir kürekle kum taşıyor.
- İşçi, kürekle kum taşıyor.

O pedreiro está carregando areia com uma pá.

Şehrin ışıkları denize taşıyor...

A luz da cidade estende-se até ao mar...

Mary bir karpuz taşıyor.

Maria está carregando uma melancia.

O, ölüm riski taşıyor.

Ele corre risco de morte.

Tom bazı sandalyeler taşıyor.

Tom está carregando algumas cadeiras.

Bu matara... Ağırlığımı taşıyor gibi.

Este cantil parece aguentar o meu peso.

Bu ağaç tatsız meyveler taşıyor.

Esta árvore produz maus frutos.

Polen taşımada çok büyük önem taşıyor

pólen é muito importante na realização

Onu sırtında taşıyor tırtılın sırtından inmiyor

Carregando-a nas costas, a lagarta não sai de suas costas

Bu, onu farklı bir seviyeye taşıyor.

Leva o animal a outro nível.

O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.

Ela está carregando uma mochila nas costas.

O, yağmur yağdığı için bir şemsiye taşıyor.

Ele está carregando um guarda-chuva porque está chovendo.

Aslında yarasalar muazzam derecede önem taşıyor insanlık için

De fato, os morcegos são de tremenda importância para a humanidade.

Tom bir milyon dolar içeren bir çanta taşıyor.

Tom está carregando uma bolsa contendo um milhão de dólares.