Translation of "Tadına" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Tadına" in a sentence and their portuguese translations:

Pekâlâ, şunun tadına bakalım!

Vamos lá provar.

Dokundu, hissetti, tadına baktı.

Tocar-lhe, senti-lo, saboreá-lo.

Yaptığı kekin tadına baktım.

Experimentei o bolo que ela fez.

Gel de tadına bak!

- Venha provar!
- Venham provar!
- Venha experimentar!
- Venham experimentar!

Tadına bakmak ister misin?

Você quer provar?

Tom kekin tadına baktı.

Tom provou o bolo.

Onlar pirincin tadına bakıyorlar.

Eles estão experimentando o arroz.

Ağzındaki alıcılar havanın tadına bakıyor.

Tem recetores na boca que "provam" o ar.

Bu pastanın tadına baktın mı?

- Você experimentou este bolo?
- Você provou este bolo?

O asla alkolün tadına bakmadı.

Ele nunca tomou álcool.

Tadına baktığın yemek hoşuna gitti mi?

O que achou da comida que experimentou?

Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.

É a primeira vez que as crias ingerem carne.

- Annem sütü tattı.
- Annem sütün tadına baktı.

- A minha mãe provou o leite.
- A minha mãe experimentou o leite.

Çorbayı deneyin ve tadına göre tuz ekleyin.

Experimenta a sopa e adiciona sal a teu gosto.

Hiç böyle iyi bir çorbanın tadına baktın mı?

Você já experimentou uma sopa tão boa?

Geri durmayın lütfen, ikramlık kurabiyelerin bir tadına bakın.

Não tenha acanhamento, sirva-se dos biscoitos, por favor.

Daha fazla sarımsak gerekip gerekmediğini görmek için çorbanın tadına bak.

Prove a sopa para ver se precisa de mais alho.

Daha fazla tuz gerekip gerekmediğini görmek için pirincin tadına bak.

Prove o arroz para ver se está precisando de mais sal.

Onun yeterince tatlı olup olmadığını anlamak için kekin tadına baktı.

Ela experimentou o bolo para ver se estava doce o bastante.

Daha fazla kırmızı biber gerekip gerekmediğini görmek için sosun tadına bak.

Prove o molho para ver se precisa de mais pimenta.