Translation of "Katılmak" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Katılmak" in a sentence and their portuguese translations:

Buna katılmak zorundayım.

Tenho de concordar com isso.

Grubunuza katılmak istiyorum.

Gostaria de me juntar ao seu grupo.

Törene katılmak istemiyorum.

Não quero participar da cerimônia.

Sınava tekrar katılmak zorundayım.

Tenho de refazer o exame.

Bize katılmak ister misin?

Quer unir-se a nós?

Bana katılmak ister misin?

Quer juntar-se a mim?

O, yarışmaya katılmak istiyor.

Ele quer participar do concurso.

Ben partiye katılmak istiyorum.

Gostaria de assistir à festa.

Lütfen katılmak için çekinmeyin.

Por favor, sinta-se livre para participar.

Tom kulübümüze katılmak istiyor.

Tom quer entrar para o nosso clube.

Tom kulübümüze katılmak istiyordu.

Tom queria se juntar ao nosso clube.

Özel kuvvetlere katılmak ister misin?

Você quer se juntar às forças especiais?

O niçin orduya katılmak istiyor?

Por que ele quer ir para o exército?

Ben bu konferansa katılmak istiyorum.

Eu quero participar desta conferência.

Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.

- Eles querem participar nos Jogos Olímpicos.
- Eles querem participar dos Jogos Olímpicos.

O projeye katılmak zorunda kaldın.

- Você tinha que se juntar ao projeto.
- Você tinha que entrar no projeto.

Kulübümüze katılmak isteyen herkes kabul edilecek.

- Quem quiser fazer parte do nosso clube será bem-vindo.
- Quem quiser entrar no nosso clube será bem-vindo.

Tom konferansa katılmak için Boston'a gitti.

Tom foi a Boston para participar de uma conferência.

Tom katılmak için istekli olduğunu söylüyor.

Tom diz que está ansioso para participar.

AB'ye katılmak isteyen bazı ülkeler de

Um número de países que aspiram participar da EU

Onun özel kuvvetlere katılmak istediğini kim söyledi?

Quem disse que ele queria se juntar às forças especiais?

Bazı içecekler için bize katılmak ister misin?

Você gostaria tomar uns drinques conosco?

Tom orduya katılmak için hâlâ çok genç.

Tom ainda é muito jovem para entrar no exército.

Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.

Um de nós dois deve participar da reunião.

Tom bu öğleden sonra bir toplantıya katılmak zorunda olduğunu söylüyor.

O Tom diz que ele tem que comparecer a uma reunião esta tarde.

Her neyse, ben bu sitenin fikrini beğendin ve katılmak istiyorum!

Bom, em todo caso, eu gostei da ideia deste site e eu quero participar!

Bu öğleden sonra katılmak zorunda olduğum önemli bir toplantım var.

Tenho de participar de uma reunião importante esta tarde.

Özel kuvvetlere katılmak için uzun ve güçlü, çok güçlü olmak zorundasınız.

Para se juntar às forças especiais, você precisa ser alto e forte, muito forte.

Eğer Tom için sakıncası yoksa, öğle yemeği için ona katılmak istiyorum.

Se Tom não se importar, eu gostaria de almoçar mais ele.