Translation of "Gönderdi" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Gönderdi" in a sentence and their portuguese translations:

Annesine çiçekler gönderdi.

Ela mandou flores à mãe.

Bunu kim gönderdi?

Quem enviou isso?

Tom, Mary'yi gönderdi.

Tom mandou Mary para longe.

Çiçekleri kim gönderdi?

Quem mandou as flores?

Bana bir mektup gönderdi.

Ela me enviou uma carta.

İrademe karşı beni gönderdi.

Ele me fez ir contra a minha vontade.

Tanrı bir işaret gönderdi.

Deus enviou um sinal.

Bunu bize kim gönderdi?

Quem nos enviou isso?

Onu sana kim gönderdi?

- Quem te mandou isso?
- Quem te enviou isso?

Bu mesajı kim gönderdi?

Quem enviou essa mensagem?

Tom, Mary'yi eve gönderdi.

Tom mandou Mary para casa.

Seni buraya kim gönderdi?

Quem te mandou aqui?

Onlar beni oraya gönderdi.

- Fizeram-me ir lá.
- Fizeram que eu fosse lá.
- Fizeram com que eu fosse lá.
- Me fizeram ir lá.

Bu mektubu kim gönderdi?

Quem enviou esta carta?

Onlar bize sonuçları gönderdi.

- Eles nos enviaram os resultados.
- Elas nos enviaram os resultados.

Açmadan mektubu geri gönderdi.

Ele devolveu a carta sem abrir.

Ona bir mesaj gönderdi.

Ele enviou uma mensagem para ela.

Tom Mary'ye resmini gönderdi.

Tom enviou uma foto dele para Mary.

Bir arkadaşım kızının fotoğrafını gönderdi.

uma amiga minha enviou-me esta foto da filha.

Onlar bavulumu yanlışlıkla Londra'ya gönderdi.

Eles enviaram minha maleta para Londres por acidente.

O sana bir kitap gönderdi.

Ele te mandou um livro.

Tom bana bir hediye gönderdi.

Tom me enviou um presente.

Tom Mary'ye bir kartpostal gönderdi.

Tom enviou um cartão postal a Mary.

Tom Mary'ye bir mesaj gönderdi.

- Tom mandou uma mensagem a Mary.
- Tom enviou uma mensagem a Mary.

O Mary'ye bir kart gönderdi.

- Ele mandou um cartão para Mary.
- Ele enviou um cartão para Mary.

O, telsizle bir mesaj gönderdi.

- Ele enviou uma mensagem sem usar fios.
- Ele enviou uma mensagem por wireless.

O bu kitabı bana gönderdi.

Ela enviou este livro para mim.

Tom seni gönderdi, değil mi?

Tom te enviou, não?

O bana kendi resmini gönderdi.

Ele me mandou esta foto.

Tom, Mary'ye biraz para gönderdi.

Tom enviou dinheiro para Mary.

Tom Mary'yi oraya yalnız gönderdi.

Tom obrigou Mary a ir lá sozinha.

Tom, Mary'ye bir davetiye gönderdi.

Tom enviou um convite a Mary.

Tom Boston'a kızına para gönderdi.

Tom enviou dinheiro para sua filha em Boston.

Tom mektubu yanlış adrese gönderdi.

Tom enviou a carta para o endereço errado.

Tom Mary'ye bir özçekim gönderdi.

Tom enviou uma selfie para Mary.

O bana bir mesaj gönderdi.

- Ela me mandou uma mensagem de texto.
- Ela me enviou uma mensagem de texto.

Ona bakmak için para gönderdi.

Ele mandou dinheiro para ajudar a cuidar dela.

O ona bir mesaj gönderdi.

Ela lhe enviou uma mensagem.

Ona Boston'dan bir kartpostal gönderdi.

Ela lhe mandou um cartão-postal de Boston.

O ona bir kartpostal gönderdi.

Ela lhe mandou um cartão-postal.

Tom Mary'ye bazı çiçekler gönderdi.

Tom mandou umas flores para Maria.

- Tom bana ilginç bir metin gönderdi.
- Tom bana ilginç bir yazı gönderdi.

O Tom mandou-me um recado interessante.

Mecburen ne yaptı? Hazırladı CV'yi gönderdi.

O que ele tinha que fazer? Preparado enviou o CV.

Bana sevgi dolu bir mektup gönderdi.

Ele me escreveu uma carta cheia de afeição.

Büyükannem bize bir kutu elma gönderdi.

Vovó nos mandou uma caixa de maçãs.

O, bana kısa bir not gönderdi.

Ele me mandou uma mensagem curta.

O, bana uzun bir mektup gönderdi.

Ela me mandou uma longa carta.

Bir arkadaş hediye olarak meyve gönderdi.

Um amigo enviou a fruta como presente.

O sana resimlerini ne zaman gönderdi?

Quando ela lhe enviou as figuras dela?

O bana bir arkadaşlık isteği gönderdi.

Ela me enviou uma solicitação de amizade.

Tom, Mary'ye Boston'dan bir kartpostal gönderdi.

Tom enviou um cartão postal de Boston para Mary.

Hava yolu yanlışlıkla bavulumu Boston'a gönderdi.

A companhia aérea levou minha mala a Boston por engano.

Jack, istemediğim halde beni oraya gönderdi.

Jack me fez ir lá contra a minha vontade.

Aralık 1989'da, askerleri Panama'ya gönderdi.

Em dezembro de 1989, ele enviou tropas para o Panamá.

Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.

O exército enviou soldados para remover os mineradores.

O, ona uzun bir mektup gönderdi.

Ela lhe enviou uma longa carta.

Tom Mary'ye bir Noel kartı gönderdi.

Tom enviou um cartão de Natal para Mary.

Fadıl araba üzerine bir yorum gönderdi.

Fadil postou um comentário no carro.

Fadıl, Leyla'ya iyi geceler mesajı gönderdi.

Fadil enviou uma mensagem de texto de boa noite para Layla.

Fadıl, Leyla'ya mektupları gönderdi ama yanıtlanmadılar.

Fadil enviou cartas a Layla, mas elas ficaram sem resposta.

Tom, Mary'ye bir Noel kartı gönderdi.

Tom enviou um cartão de Natal para Mary.

Tom Mary'ye bir doğum günü kartı gönderdi.

O Tom mandou um cartão de aniversário à Maria.

Teyzem bana bir doğum günü hediyesi gönderdi.

Minha tia me enviou um presente de aniversário.

O bana bir doğum günü kartı gönderdi.

Ele me mandou um cartão de aniversário.

Tom Mary'ye Fransızca yazılmış bir mesaj gönderdi.

O Tom mandou uma mensagem à Maria escrita em francês.

Mary Tom'u yanağından öptü ve okula gönderdi.

Mary deu um beijo na bochecha do Tom e o mandou para a escola.

Tom kızını akşam yemeği yedirmeden yatağa gönderdi.

Tom mandou a filha para a cama sem jantar.

Tom Mary'ye, üç sayfalık bir mektup gönderdi.

O Tom mandou uma carta de três páginas à Mary.

George bana bir doğum günü kartı gönderdi.

George me enviou um cartão de aniversário.

1977 yılında NASA bir uzay aracını keşfe gönderdi

Em 1977, a NASA enviou uma espaçonave para explorar

Thormod'a Olav'a katılabilmesi dileğini yerine getirmek için gönderdi.

Ele o enviou para dar a Thormod seu desejo, que ele pudesse se juntar a Olav.

Babası onu disipline edebilmek için askeri akademiye gönderdi

seu pai o enviou para a academia militar para discipliná-lo

Tokyo'da yaşayan teyzem bana güzel bir bluz gönderdi.

Minha tia, que vive em Tóquio, mandou-me uma linda blusa.

Tom sosyal medyaya kendinin müstehcen bir fotoğrafını gönderdi.

Tom publicou uma foto obscena de si mesmo nas redes sociais.

Arkadaşım bana nasıl olduğumu soran bir mektup gönderdi.

Meu amigo me mandou uma carta perguntando como eu estava.

Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.

As Nações Unidas enviaram tropas para intervirem no conflito.

Tom az önce bana bir e-posta gönderdi.

Tom acabou de me enviar um e-mail.

Tom çocuklarına bakmasına yardım etmek için Mary'ye para gönderdi.

Tom mandou dinheiro para ajudar Mary a cuidar dos filhos dela.

Tom köpeğinin bir resmini çekti ve onu Mary'ye gönderdi.

Tom tirou uma foto do cachorro dele e a enviou para Mary.

Tom, Mary'ye ona geç kalacağını söylemek için mesaj gönderdi.

Tom enviou uma mensagem a Mary para dizê-la que chegaria atrasado.

Arkadaşım bana her şey yolunda mı diye bir mektup gönderdi.

Meu amigo me mandou uma carta em que me perguntava se estou bem.

Geri kalan ya bir arkadaş ya da bir sekreter gönderdi.

Os outros mandaram ou um amigo, ou um secretário.

Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.

Tom enviou dinheiro para a Mary a fim de ajudá-la a pagar as despesas da escola.

1957 yılında, Sovyetler Birliği uzaya Laika adlı bir dişi köpek gönderdi.

Em 1957, a União Soviética enviou ao espaço uma cachorra chamada Laika.

Birçok kereler derse geç geldiği için öğretmeni onu müdürün odasına gönderdi.

Seu professor mandou ele para a diretoria por ele ter chegado muitas vezes atrasado.

Tom Mary'ye bir aşk mektubu gönderdi, ancak asla varıp varmadığını öğrenmedi.

Tom enviou a Mary uma carta de amor, mas nunca chegou a saber se ela foi recebida.