Translation of "Sana" in Arabic

0.065 sec.

Examples of using "Sana" in a sentence and their arabic translations:

- Sana güveniriz.
- Sana güveniyoruz.

نحن نثق بك

Sana aşığım.

أنا واقع في حبك

Sana katılmıyorum.

- أنا اختلف معك في الرأي.
- لا أوافقك الرأي.
- أختلف معك.

Katılıyorum sana.

أتفق معك.

"Tamam, sana güveniyorum. Sana güveniyorum insan.

‫وكأنها تقول:‬ ‫"حسنًا، أثق بك. أثق بك أيها البشري.‬

- Sana doğruyu söyleyeceğim.
- Sana doğruyu söylüyorum.

أخبرك الحقيقة.

Sana, seni sevdiğimi söylediğimde sana gerçeği söyledim.

أخبرتك بالحقيقة عندما بُحت بحبي لك.

Kimse sana inanmaz.

ولكن لا أحد سيصدقك

Sana bunu sunuyorum.

وهذا ما يجب علي تقديمه

Sana söyleyeceğim şey

ما سأخبرك به لا يمكن تفسيره

Sana benimkini göstereceğim.

سوف تظهر لك لي.

Mutlu yıllar sana!

عيد ميلاد سعيد!‏‏

Ben sana bağlıyım.

إني أعتمد عليك.

Sana kim aşık?

من يحبك؟

Sana eşlik edeceğim.

سأرافقك.

Kararı sana bırakacağım.

- سأترك القرار لك.
- سأترك القرار الأخير لك.

O sana kızgın.

- إنهُ غاضب معكَ.
- إنهُ غاضب معكِ.

Sana telefon edeceğim.

سأتصل بك.

Sana ihtiyacım var.

- أحتاج إليك.
- أحتاجك.

Sana tamamen inanmıyorum.

لم أصدُق معك تماما.

Sana saygı duyuyorum.

أنا احترمك.

Sana adresimi vereyim.

دعني أعطيك عنواني.

Sana yardım edeyim.

دعني أساعدك.

Sana güle güle.

مع السلامة.

Tom'u sana getireceğim.

سآتيك بتوم.

Sana yardım edeceğim.

سأرافقك.

Sana zarar vermeyeceğim.

لن أؤذيك.

Sana doğruyu söylüyorum.

أخبرك الحقيقة.

O sana güvenecek.

- سوف تثق بك.
- ستثق بك.

Ben sana güveniyorum.

أعتمد عليك.

Sana söz veriyorum.

أعدك بذلك

Sana güvendim, Sami.

لقد ثقت بك يا سامي.

Bunu sana açıklayayım.

دعني أشرح لك الأمر.

Sami sana anlatacak.

سيخبرك سامي.

Tom'un sana vermemi istediği şeyi sana vermeyi unuttum.

أنا نسيت أن أعطيك ما أعطانيه توم لأعطيه لك.

- Sana güveniyorum.
- Size güveniyorum.
- Size güvenirim.
- Sana güvenirim.

- أثق بك.
- أنا أثق فيك.
- أنا أثق بك.

- Sana daha önce söyledim!
- Sana daha önce dedim!

- قلت لك ذلك من قبل!
- ألم أقل لك من قبل!

Tezahüratları ile sana bakıyor.

ويغنون "موكتور، موكتور!"

Dedi ki, "Sana bayıldılar

قال: "لقد أحبوكِ،

Ama sadece sana bulaşsın

ولكن فقط الحصول عليك

Sana son kez geleceğim.

سيكون لي الأخير لك.

Cesaretin için sana hayranım.

يعجبني فيك شجاعتك.

- Sana inanıyorum.
- Size inanıyorum.

أصدقك.

- Çektiklerinizi anlıyorum.
- Sana acıyorum.

أشعر بما تمر به.

Defterimi sana ödünç vereceğim.

سأعيرك مذكرتي.

Sana biraz kahve hazırlayacağım.

سأعد لك بعض القهوة.

Gerçeği bilsem, sana söylerim.

إذا عرفت الحقيقة سأخبرك.

Sana kim Fransızca öğretiyor?

من يدرّسك الفرنسية؟

Onlar sana ihanet ettiler.

- لقد خدعوك.
- لقد خدعوكم.
- لقد خدعنك.

Sana yardım edemeyeceğimi anlamalısın.

يجب أن تدرك بأننا لن نستطيع تقديم يد العون.

Bu sana bahsettiğim kitap.

هذا هو الكتاب الذي قلت لك عنه.

Yarın onu sana getireceğim.

سأجلبها لك غدا.

Sana yardım edeyim mi?

- هل بإمكاني مساعدتك؟
- هل يمكنني مساعدتك؟

Doktor sana ne söyledi?

ماذا أخبرك الطبيب؟

Sana kim iş verdi?

من وظّفك؟

Onlar sana Tom diyor.

إنهم يدعونك توم.

Ben sana söylemedikçe gelme.

لا تأت حتى أقول لك.

Ben tam sana benziyorum.

أنا مثلك تماما.

Sana hiçbir şey söylemiyorum.

أنا لا أخبرك أي شئ.

Sana yardım etmeye çalışıyorum.

أنا أحاول أن أساعدك.

Sana söylediğimi onlara söyle.

أخبرهم ما أخبرتك بهِ.

Allah sana bereket versin.

باراك الله عليك.

Bunu sana söylemek istemedim.

لم أكن أريد أن أقول لك هذا.

Sana aşkımı nasıl gösterebilirim?

كيف بإمكاني أن أريك حبّي؟

"Sana inanmıyorum!" "Yemin ederim!

"قسما!" "إني لا أصدّقك!"

Bu sana bahsettiğim şehir.

هذه هي القرية التي أخبرتك عنها.

Sana bir şey yaptırmıyorum.

انا لا اجعلك تعمل شيء

Sana biraz su getireceğim.

سأحضر لك قليلا من الماء.

Sana tekrar tekrar söyledim.

لقد قلتُ لك ذلك تكرارا و مرارا.

Karar vermek sana kalmış.

- القرار قرارك.
- القرار لك.
- الأمر يعود إليك.

Sana bazı resimler göstereceğim.

سأريك بعض الصور.

Sana bir şey söylememeliydim.

ما كان يجب علي أن أخبرك بكل شيء

Sana yazacaktım, ama unuttum.

كنت سأراسلك ولكني نسيت.

Asla sana ihanet etmeyeceğim.

لن أخونك أبدًا!

Sana söylediğim hakkında düşün.

فكر فيما قلته لك.

Ben sana yaklaşmak istiyorum.

أريد أن أتقرّب منك.

Bu kitabı sana vereceğim.

سأعطيك هذا الكتاب.

Sana asla hayır diyemedim.

انني لن اقول لك لا مطلقا

Şu sana yardım etmeyecek.

لن يساعدك ذلك.

Ben sana şehri göstereceğim.

سأريك المدينة.

Gerçekten sana yardımcı olamam.

أنا حقا لا أستطيع مساعدتك.

Sana yardım edeceğim, dostum.

سأساعدك يا صاح.

Leyla sana yardımcı olabilir.

بإمكان ليلى أن تساعدك.

Sana hemen yardım edemem.

لا أستطيع أن أساعدك حالا.

- Sana söyleyecek bir şeyim var.
- Sana söyleyeceğim bir şey var.

أريد أن أقول لك شيئاً.

- O sana her ne söylerse yap.
- O sana ne söylerse yap.

افعل كلّ ما يقولهُ لك.

Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:

إذًا، على سبيل المثال، أنا قد أسألك:

(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --

(غنّ ) أستطيع أن أريك العالم--

"belki sana bir şarkı söyleyerek"

ربما سأستطيع مساعدتك وأغني لك أغنية،

Sana ait olduğumu bilmeni isterim.

بفضلك أنتِ، ظننت أني أريدك أن تعرفي أنني انتمي.

Her zaman sana geri dönecekler.

سيعودون إليك دائمًا.

Ben onu sana ödünç vereceğim.

سأعيرك إياها.

Eğer sana gerçeği söylersem şaşırırdın.

لو كنت أخبرتَك الحقيقة, كنتَ ستُفاجأ.

Onu sana karşı döndüren nedir?

ما الذي قلبها عليك؟

Mümkün olursa sana yardım edeceğim.

سأساعدك إن أمكن.

Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.

لا أعرف كيف أشكرك.

Bu kep sana mı ait?

هل هذه القبعة لك؟