Translation of "Etmeyeceği" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Etmeyeceği" in a sentence and their portuguese translations:

Ama bilmediğim şey, bunlardan birinin beni hasta edip etmeyeceği.

Mas não sei se este é dos que me podem fazer-me adoecer.

Tom Boston'da çalışmaya devam edip etmeyeceği konusunda karar vermeliydi.

Tom precisava decidir se continuaria trabalhando em Boston.

Başka birisi yardım etmeyeceği için, ona onun kendisi yardım etti.

Ela mesma o ajudou porque ninguém mais ajudaria.

- Ben onun teklifi kabul etmeyeceğini düşünüyorum.
- Ben onun teklifi kabul etmeyeceği kanaatindeyim.

Eu sou da opinião de que ele não vai aceitar a proposta.