Translation of "Başlayan" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Başlayan" in a sentence and their portuguese translations:

Sıfırdan başlayan Steve Jobs

Steve Jobs a partir do zero

Yürümeye başlayan çocuk ağladı.

A criança chorou.

Erken başlayan erken yol alır.

Quanto mais cedo você começa, mais cedo termina.

Ben sadece yeni başlayan biriyim.

Sou só um principiante.

Balkanlarda başlayan savaş tüm dünyayı sarmaladı.

Uma guerra que começou nos Bálcãs consumiu grande parte do mundo

Yeni başlayan biri için fena değil.

Nada mal para quem está começando agora.

"Y" harfiyle başlayan kaç tane ülke var?

Quantos países começam com a letra y?

Tom buna başlayan kişinin sen olduğunu biliyor.

O Tom sabe que foi você quem começou isso.

Öfkeyle başlayan her şey, utanmayla sona erer.

Qualquer coisa que comece com raiva, termina em vergonha.

Yürümeye başlayan çocuk ilk ayağa kalktığında yalpaladı.

A criança bamboleou quando ficou de pé pela primeira vez.

Tom sadece yeni başlayan biri, değil mi?

Tom é apenas um principiante, não é?

Cumhuriyet dönemiyle başlayan batı medeniyeti kadınlara çok büyük haklar tanımıştır

A civilização ocidental, que começou no período republicano, deu grandes direitos às mulheres.

Çinin Wuhan kentinde başlayan korona virüs tüm Dünya'ya çoktan yayıldı bile

O vírus corona, iniciado em Wuhan, na China, já se espalhou por todo o mundo

- İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar.
- İyi başlayan iyi biter.

- Um bom começo faz um bom final.
- Um começo bom faz um final bom.

Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

Eu vou à loja e sabe quem eu vejo? Um amigo americano, que imediatamente começa a me contar o que tem acontecido com ele desde a última vez que nos encontramos.