Translation of "Anlattı" in Portuguese

0.020 sec.

Examples of using "Anlattı" in a sentence and their portuguese translations:

- Tom sadece bana anlattı.
- Tom az önce bana anlattı.

Tom acabou de me contar.

Iyi bir insanı anlattı

disse uma boa pessoa

Onların geçim sıkıntısını anlattı

ele explicou o seu sustento

O, arkadaşlarına sırrını anlattı.

Ele contou aos amigos o segredo dele.

Tom bir fıkra anlattı.

Tom contou uma piada.

Oğluna bir masal anlattı.

Ele contou uma história de ninar ao filho.

Tom sonunda gerçeği anlattı.

- Tom finalmente disse a verdade.
- Tom acabou por dizer a verdade.
- Tom acabou dizendo a verdade.

Sana hikayeyi kim anlattı?

- Quem lhe contou a história?
- Quem te contou a história?

O ona fıkra anlattı.

Ela lhe contou uma piada.

Tom durumu Mary'ye anlattı.

Tom explicou a situação a Maria.

Gördüğü rüyayı bize anlattı.

Contou-nos o sonho que tinha tido.

O gözyaşları içinde hikayesini anlattı.

Ela contou sua história aos prantos.

O, olayı ayrıntılı olarak anlattı.

Descreveu a cena em detalhes.

O bana her şeyi anlattı.

Ele me contou tudo.

O, tuhaf deneyiminin öyküsünü anlattı.

Ela narrou sua estranha experiência.

Öyleyse yeni hikayeyi kime anlattı?

Então para quem ele contou a nova história?

O, plandaki değişikliği bana anlattı.

Ele notificou-me sobre a mudança de planos.

Biri ona tüm gerçeği anlattı.

- Alguém lhe contou toda a verdade.
- Alguém contou para ela toda a verdade.

Bize iyi bir fıkra anlattı.

Ele contou uma boa piada.

Tom bana bir hikaye anlattı.

Tom me contou uma história.

O bana hayat hikayesini anlattı.

- Ele me contou a história da vida dele.
- Ele me contou a história de sua vida.

O bana hayatının hikayesini anlattı.

- Ele me contou a história da vida dele.
- Ele me contou a história de sua vida.

O komik bir hikaye anlattı.

- Ele contou uma estória engraçada.
- Ele contou uma história engraçada.

Tom bize her şeyi anlattı.

Tom nos contou tudo.

Bize ilginç bir hikaye anlattı.

Ela nos contou uma história interessante.

O ona her şeyi anlattı.

Ele contou tudo a ela.

Tom Mary'ye ne olduğunu anlattı.

O Tom contou para a Mary o que tinha acontecido.

Tom bana bir fıkra anlattı.

Tom me contou uma piada.

Tom hikayenin kendi tarafını anlattı.

Tom contou sua versão da história.

Tom neler olduğunu polise anlattı.

Tom contou à polícia o que acontecera.

Tom polise her şeyi anlattı.

Tom contou tudo à polícia.

- O bana ilginç bir hikaye anlattı.
- O, bana ilginç bir hikaye anlattı.

Ela me contou uma história interessante.

- Üyeler bir bir garip hikayelerini anlattı.
- Üyeler bir bir enteresan hikayelerini anlattı.

Um a um, os membros nos contaram sobre sua estranha experiência.

Küçük esnafların da neler çevirdiğini anlattı

ele explicou o que os pequenos negócios estavam virando

çıkarcı insanları anlattı yine bu film

Este filme contou às pessoas interessadas em

Işte bu filmde bunu anlattı aslında

foi o que ele disse neste filme, na verdade

Insanların geçim sıkıntısını hat safhada anlattı

ele explicou os meios de subsistência das pessoas na fase de linha

Insanların yine çıkar ilişkilerini bunları anlattı

as pessoas falam sobre suas relações de interesse novamente

Trump bunu hüzünlü bir şekilde anlattı

Trump disse isso tristemente

Ona macerası hakkındaki her şeyi anlattı.

Ela contou-lhe toda a sua aventura.

Tom bize bir sürü fıkra anlattı.

Tom nos contou um monte de piadas.

Bu hikaye bana bir şeyler anlattı.

Esta história me diz algo.

Tom bize eğlenceli bir hikaye anlattı.

Tom nos contou uma história engraçada.

Tom bize ilginç bir hikaye anlattı.

Tom nos contou uma história interessante.

Tom bana ilginç bir hikaye anlattı.

Tom me contou uma história interessante.

O bize ilginç bir hikaye anlattı.

Ele nos contou uma história interessante.

Tom Mary'ye ilginç bir hikaye anlattı.

Tom contou uma história interessante à Maria.

Tom bize hüzünlü bir hikaye anlattı.

Tom nos contou uma história triste.

Tom bunun nasıl gerçekleştiğini Mary'ye anlattı.

Tom contou para Maria como isso aconteceu.

Tom çok komik bir fıkra anlattı.

Tom contou uma piada muito engraçada.

Fadıl bize çılgın bir hikaye anlattı.

Fadil contou-nos uma história louca.

Sami Leyla'ya İslam konusunda düşüncelerini anlattı.

Sami disse para Layla o que ele pensava sobre o islã.

- Tom ne olduğu hakkında bana her şeyi anlattı.
- Tom, olan her şeyi bana anlattı.

- Tom me contou tudo o que vinha acontecendo.
- Tom me contou sobre tudo o que vinha acontecendo.

Tokatçı. saf bir insanın hayatını garibanlığını anlattı

O tokatçı. ele falou sobre a estranheza da vida de uma pessoa pura

Tom bana senin hakkında çok şey anlattı.

O Tom já me falou muito sobre você.

Hayatı hakkında bana bir sürü hikaye anlattı.

Ela me contou muitas histórias sobre sua vida.

Baba bize çok ilginç bir hikaye anlattı.

Papai nos contou uma história muito interessante.

O bana çok komik bir fıkra anlattı.

Ele contou uma piada muito engraçada.

Tom bir fıkra anlattı ama kimse gülmedi.

Tom contou uma piada, mas ninguém riu.

O, ona çocukluğu hakkında her şeyi anlattı.

Ela lhe contou tudo sobre sua infância.

O, kazayı polise detaylı bir şekilde anlattı.

Descreveu o acidente em detalhes à polícia.

O bana tamamen inanılmaz bir hikaye anlattı.

Ele me contou uma história completamente inacreditável.

Büyük şirketlerin ve reklam şirketlerinin neler çevirdiğini anlattı

falou sobre o que grandes empresas e empresas de publicidade estão transformando

Kenji Hindistan yolculuğu hakkında arkadaşlarına bir hikaye anlattı.

Kenji contou aos amigos uma história sobre sua viagem à Índia.

- Tom, Mary'ye ne söyledi?
- Tom, Mary'ye ne anlattı?

O que Tom disse à Mary?

O, ona bir fıkra anlattı, ama o gülmedi.

Ela lhe contou uma piada, mas ele não riu.

Tom Mary'ye onun hakkında gerçekten ne düşündüğünü anlattı.

Tom disse a Maria que ele realmente pensava nela.

Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı.

Tom já me contou essa mesma piada mais de dez vezes.

- Annem bana aynı şeyi söyledi.
- Annem bana aynı şeyi anlattı.

A minha mãe me disse a mesma coisa.

O ona bir fıkra anlattı fakat o komik olduğunu düşünmedi.

Ela lhe contou uma piada, mas ele não a achou engraçada.

- Tom bana neden kazanamadığını söyledi.
- Tom niye kazanamadığını bana anlattı.

Tom me disse por que ele não venceu.

O bize öylesine komik bir hikaye anlattı ki biz hepimiz güldük.

Ele nos contou uma história tão engraçada que todos rimos.

Dünya çapında, gazeteler ve televizyon istasyonları Koko ve onun yavrusunun hikayesini anlattı.

Jornais e redes de televisão no mundo todo contaram a história de Koko e seu gatinho.

- Tom bana orada neler olduğunu anlattı.
- Orada neler olduğunu bana Tom söyledi.

Tom me contou o que estava acontecendo lá.

O bir hastanın yanında bazı fıkralar anlattı ve bazı komik şarkılar söyledi.

Ela contou algumas piadas e cantou algumas canções engraçadas ao paciente ao lado.

- Tom Mary'ye bunun nasıl çalıştığını ayrıntılı olarak anlattı.
- Tom, Mary'ye bunun nasıl çalıştığının ayrıntılı açıklamasını verdi.

O Tom explicou detalhadamente à Maria do seu modo de funcionamento.