Translation of "öldürmek" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "öldürmek" in a sentence and their portuguese translations:

- Seni öldürmek istemiyorum.
- Sizi öldürmek istemiyorum.
- Seni öldürmek istemem.
- Sizi öldürmek istemem.

Eu não quero matar você.

- Sen beni öldürmek istiyorsun.
- Beni öldürmek istiyorsunuz.

Vocês querem me matar.

Birini öldürmek istiyorum.

- Quero matar alguém.
- Eu quero matar alguém!

Tom'u öldürmek istiyorum.

Eu quero matar o Tom.

Tom'u öldürmek istedim.

Eu queria matar o Tom.

Beni öldürmek istiyor.

Ela quer me matar.

Kimseyi öldürmek istemedim.

Eu não queria matar ninguém.

- Beni öldürmek mi istiyorsun?
- Beni öldürmek mi istiyorsunuz?

Você quer me matar?

O beni öldürmek üzere.

Ela está a ponto de me matar.

Onu öldürmek için geldim.

Eu vim para matá-lo.

O kendini öldürmek üzereydi.

- Ela estava prestes a se matar.
- Ela esteve à beira do suicídio.

Kim seni öldürmek istiyor?

- Quem quer te matar?
- Quem quer matá-lo?
- Quem quer matá-la?

Beni kim öldürmek ister?

Quem ia querer me matar?

Tom Mary'yi öldürmek istiyor.

Tom quer matar Mary.

Seni öldürmek istemiyorum, Tom.

Eu não quero matar você, Tom.

O beni öldürmek istiyor.

Ele quer me matar.

Erkek kardeşim beni öldürmek istiyor.

O meu irmão quere matar-me.

Tom onu öldürmek istemediğini söylüyor.

Tom diz que não teve a intenção de matá-la.

Mary onu öldürmek istemediğini söylüyor.

Mary diz que não teve a intenção de matá-lo.

Vakit öldürmek için kitap okurum.

Eu leio livros para passar o tempo.

Neden biri Tom'u öldürmek istiyor?

Por que alguém quereria matar o Tom?

Tom seni öldürmek için hazırlanıyor.

Tom está preparado para te matar.

Tom seni öldürmek istiyor, Mary.

O Tom quer te matar, Mary.

Tom öldürmek zorunda olduğunu düşünüyor.

Tom acha que ele tem que morrer.

Ben zaman öldürmek için bakıyordum.

Eu estava tentando matar o tempo.

Neden biri beni öldürmek istesin ki?

Por que alguém quereria me matar?

Sana anlatırsam seni öldürmek zorunda kalırım.

- Se eu lhe dissesse, teria de matá-lo.
- Se eu lhe dissesse, teria de matá-la.
- Se eu te dissesse, teria de te matar.
- Se eu lhes dissesse, teria de matá-los.
- Se eu lhes dissesse, teria de matá-las.

Onlar seni öldürmek istiyorlar gibi görünüyordu.

Parecia que eles queriam te matar.

Zaman öldürmek için bazı video oyunları oynayalım.

Vamos jogar video game para matar o tempo.

Ondaki tüm mikropları öldürmek için suyu kaynatıyorsun.

Ferve-se a água para matar todos os micróbios nela contidos.

Ben zaman öldürmek için bir dergi okudum.

Eu li uma revista para matar tempo.

O seni öldürmek için paralı askerler tuttu.

Ele contratou mercenários para te matar.

Tom Mary'yi öldürmek istedi fakat John onu durdurdu.

O Tom queria matar a Mary, mas o John o impediu.

Fadıl, Leyla'yı öldürmek için bir silah satın aldı.

Fadil comprou uma arma para matar Layla.

Fadıl, Leyla'nın artık onu öldürmek istemediğine ikna olmuştu.

Fadil estava convencido de que Layla não queria mais matá-lo.

Hartlepool, Whitby ve Scarborough'u bombardıman etmek, Yüz sivili öldürmek.

Bu zehirin bir damlası 160 kişiyi öldürmek için yeterlidir.

Uma gota deste veneno é suficiente para matar 160 pessoas.

Bu Tom'u öldürmek için kullanılan silah olabilir gibi görünüyor.

Parece que esta pode ser a arma que foi usada para matar Tom.