Translation of "Yürüyüş" in Polish

Yürüyüş için dışarı çıktı.

Wyszedł aby się przejść.

Babam parkta yürüyüş yapar.

Mój ojciec spaceruje po parku.

O bir yürüyüş yapıyor.

On jest na spacerze.

Her sabah yürüyüş yapardım.

- Miałem w zwyczaju iść na spacer każdego ranka.
- Miałam zwyczaj co rano chodzić na spacery.

İstasyon bir saatlik yürüyüş mesafesinde.

Piechotą na dworzec jest godzinę.

Şüphesiz, o, yürüyüş yapmayı sever.

Nie ma wątpliwości, że lubi spacerować.

Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır.

Spacer przed śniadaniem jest orzeźwiający.

O, parkta bir yürüyüş yaptı.

Poszła na spacer do parku.

Akşamleyin köpeğimle bir yürüyüş yaparım.

- Wieczorem wyprowadzę mojego psa na spacer.
- Wieczorem wychodzę z moim psem na spacer.

Yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?

Mogę wyjść na spacer?

Yaşlı adam parkta yürüyüş yapıyor.

Starszy mężczyzna przechadza się po parku.

Tom ve Mary sahilde yürüyüş yaptı.

Tom i Mary przeszli się po plaży.

Okulumuz buradan on dakikalık yürüyüş mesafesinde.

Nasza szkoła jest dziesięć minut drogi stąd.

Bu öğleden sonra parkta yürüyüş yapacak.

Będzie spacerował w parku w to popołudnie.

Kısa bir yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?

Czy mogę wyjść na krótki spacer?

O nehir boyunca sık sık yürüyüş yapardım.

Często spacerowałem wzdłuż tamtej rzeki.

Akşam yemeğinden sonra yürüyüş için dışarı çıktık.

Po kolacji wyszliśmy na spacer.

Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.

Tomkowi zachciało się wyjść na spacer.

Okul istasyona beş dakikalık yürüyüş mesafesinde yer almaktadır.

Szkoła znajduje się w odległości pięciu minut marszu od dworca.

On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.

Kolejny dziesięciominutowy spacer doprowadził nas nad brzeg.

- Tom yürüyüş yapmayı sever.
- Tom yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Tom lubi chodzić na spacery.