Translation of "Sorunlar" in Polish

Sorunlar kaçınılmaz

Problemy są nieuniknione,

Sorunlar yaşıyorum.

Mam problemy.

Tom'la ilgili sorunlar yaşıyorduk.

Mieliśmy problemy z Tomem.

E-postanla ilgili sorunlar yaşıyor musun?

Miałeś problem ze swoim mailem?

Çağdaş sorunlar yeni bir yaklaşım gerektirir.

Problemy obecnych czasów wymagają nowego podejścia.

Ele alınması gereken bazı zor sorunlar var:

Istnieją pewne trudne problemy, którymi trzeba się zająć:

Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur.

Czasami problemy bywają bardzo trudne.

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

Nierozwiązane problemy współczesnego świata są ogromne,

Ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.

rozwiązania tworzą inne problemy, które z kolei trzeba rozwiązać.

Sanırım Tom'un sorunlar yaşadığını fark edemeyecek kadar çok meşguldüm.

- Sądzę, że byłem zbyt zajęty, by zauważyć, że Tom miał problemy.
- Sądzę, że byłam zbyt zajęta, by zauważyć, że Tom miał problemy.