Translation of "Yaşıyorum" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "Yaşıyorum" in a sentence and their polish translations:

Yaşıyorum.

Pracuję z kobietami z wiejskich terenów Indii.

- Ben Japonya'da yaşıyorum.
- Japonya'da yaşıyorum.

Mieszkam w Japonii.

çatışması yaşıyorum:

boję się utraty tożsamości narodowej.

İsveç'te yaşıyorum,

W Szwecji, gdzie żyję,

Helsinki'de yaşıyorum.

Mieszkam w Helsinkach.

Burada yaşıyorum.

Mieszkam tutaj.

Milano'da yaşıyorum.

Mieszkam w Mediolanie.

Boston'da yaşıyorum.

Mieszkam w Bostonie.

Şehirde yaşıyorum.

Mieszkam w mieście.

Varşova'da yaşıyorum.

Mieszkam w Warszawie.

Tom'la yaşıyorum.

Mieszkam z Tom'em.

Białystok'ta yaşıyorum.

Mieszkam w Białymstoku.

Malta'da yaşıyorum.

Mieszkam na Malcie.

Sorunlar yaşıyorum.

Mam problemy.

- Bu alanda yaşıyorum.
- Bu bölgede yaşıyorum.

Mieszkam w tej okolicy.

Ben Tiflis'te yaşıyorum.

Mieszkam w Tbilisi.

Şimdi amcamla yaşıyorum.

Mieszkam teraz u mego wuja.

Buraya yakın yaşıyorum.

Mieszkam niedaleko.

Ben Macaristan'da yaşıyorum.

Mieszkam na Węgrzech.

Burada yalnız yaşıyorum.

Mieszkam tu sam.

Şimdi Kyoto'da yaşıyorum.

Teraz mieszkam w Kyoto.

Ebeveynlerimle birlikte yaşıyorum.

Mieszkam z rodzicami.

Şimdi burada yaşıyorum.

Mieszkam teraz tu.

- Bir kirpi ile yaşıyorum.
- Bir kirpi ile birlikte yaşıyorum.

Mieszkam z jeżem.

Bir buçuk ciğerle yaşıyorum.

Więc mam półtora płuca.

Kırsal bir alanda yaşıyorum.

Mieszkam na wsi.

Uzun zamandır burada yaşıyorum.

Mieszkam tu od dawna.

Üç yıldır Sasayama'da yaşıyorum.

Mieszkałem w Sasayama przez trzy lata.

Ben hâlâ Boston'da yaşıyorum.

Nadal mieszkam w Bostonie.

Bir kirpi ile yaşıyorum.

Mieszkam z jeżem.

Üç yıldır burada yaşıyorum.

Mieszkam tu od trzech lat.

Ben New York'ta yaşıyorum.

Mieszkam w Nowym-Jorku.

Sakin bir sokakta yaşıyorum.

Mieszkam na cichej ulicy.

Ben Kuzey İsveç'te yaşıyorum.

Mieszkam w północnej Szwecji.

Üç yıldır Boston'da yaşıyorum.

Mieszkam w Bostonie od trzech lat.

Ben Sakura gezegeninde yaşıyorum

Żyję na planecie Sakura.

Çocukluğumdan beri burada yaşıyorum.

Mieszkam tutaj od dzieciństwa.

Burada yaşıyorum ve çalışıyorum.

Mieszkam i pracuję tutaj.

Ben kasaba merkezinde yaşıyorum.

Mieszkam w centrum miasta.

Ben bir kasabada yaşıyorum.

Mieszkam w mieście.

- Malta'da yaşıyorum.
- Malta'da oturuyorum.

Mieszkam na Malcie.

Küçük bir kasabada yaşıyorum.

Mieszkam w małym mieście.

- Ben bilinmeyen bir yerde yaşıyorum.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde yaşıyorum.
- Ücra bir yerde yaşıyorum.

Żyję na kompletnym odludziu.

Bu evde tek başına yaşıyorum.

Mieszkam sam w tym domu.

Ben küçük bir kasabada yaşıyorum.

Mieszkam w małym mieście.

Ben Hiroşima'lıyım fakat şimdi Tokyo'da yaşıyorum.

Pochodzę z Hiroszimy, ale teraz mieszkam w Tokio.

Dört yıldır Rio de Janeiro'da yaşıyorum.

Mieszkam w Rio de Janeiro od czterech lat.

Ben hâlâ ona inanmakta sorun yaşıyorum.

Nadal ciężko mi w to uwierzyć.

Şu an Helsinki'de yaşıyorum ama aslında Kuopioluyum.

Pochodzę z Kuopio, ale mieszkam w Helsinkach.

- Sadece tam köşede yaşıyorum.
- Hemen şurada oturuyorum.

Mieszkam tuż za rogiem.

Beyaz Rusya'da yaşıyorum ve bu durumdan gurur duyuyorum.

Mieszkam na Białorusi i jestem z tego dumny.

Almanca dil bilgisi ile zor bir zaman yaşıyorum.

Mam sporo problemów z gramatyką niemiecką.

- Çocukluğumdan beri burada yaşamaktayım.
- Çocukluğumdan bu yana burada yaşıyorum.

Mieszkam tutaj od dzieciństwa.

Ben 2 yıl boyunca Japonya'da yaşadım ama şimdi Kaliforniya'da yaşıyorum.

Dwa lata mieszkałem w Japonii, ale teraz mieszkam w Kalifornii.

Ben oda arkadaşım ile sorun yaşıyorum. O bütün yiyeceğimi yiyor.

Mam problem ze współlokatorem. Zjada mi jedzenie.

Sık sık söylüyorum "İngilizce yayınla ya da yok et". Fakat gördüğünüz gibi hala yaşıyorum.

Często mówią mi "publikuj po angielsku albo giń". Ale, jak widzicie, wciąż zyję.