Translation of "Zordur" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Zordur" in a sentence and their chinese translations:

Hayat zordur.

生活是难的。

- Hayat zordur.
- Hayat katıdır.
- Yaşam zordur.

生活是难的。

Sigarayı bırakmak zordur.

- 戒煙很難。
- 戒烟难。

İngilizce konuşmak zordur.

說英語很難。

Piyano çalmak zordur.

彈鋼琴很困難。

Rusça öğrenmek zordur.

俄語很難學。

İngilizce öğrenmesi zordur.

英語很難學。

Kanji'nin okunması zordur.

漢字很難讀。

Her başlangıç zordur.

萬事開頭難。

Sır tutmak zordur.

守住秘密很难。

Hayat çok zordur.

人生良苦。

Onunla ilgilenmesi zordur.

他很難對付。

Başkana yaklaşmak zordur.

总统很难接近。

Onu yapmak zordur.

那麼做很難。

- Rusçayı öğrenmek çok zordur.
- Rusça, öğrenmek için çok zordur.

俄語非常難學。

Bir bebek yetiştirmek zordur.

养大一个宝宝是一项艰难的工作。

Yabancı dil öğrenmek zordur.

學習外語是困難的。

Herkesi memnun etmek zordur.

众口难调。

Üç dil konuşmak zordur.

說三種語言是很困難的。

Birinin ününü sürdürmek zordur.

維持一個人的聲譽是很難的。

Onunla iyi geçinmek zordur.

他這個人很難相處。

Çinceyi iyi konuşmak zordur.

很難把中文說得好。

Onun teorisini anlamak zordur.

他的理论很难懂。

O düşünmenden daha zordur.

它比你想像的要难。

İngilizceye hakim olmak zordur.

精通英語是困難的。

İngilizceyi iyi konuşmak zordur.

把英語說得好很難。

Matematik benim için zordur.

數學對我來說很難。

Bir hırsızdan çalmak zordur.

想从贼身上捞点儿什么是很难的

Çince karakterleri okumak zordur.

漢字很難讀。

John'u ikna etmek zordur.

John 這人不容易說服。

Shakespeare'yi okumak çok zordur.

莎士比亞的作品太難讀了。

Bu romanı anlamak zordur.

这部小说很难读懂。

Fransız palavralarına katlanmak zordur.

法国人的自以为是真是让人难以忍受。

- Bu zor.
- Bu zordur.

这很难。

İngilizce zordur, değil mi?

英語很難,不是嗎?

- Bir yabancı dil eğitimi zordur.
- Bir yabancı dil okumak zordur.

- 学一门外语是很难的。
- 學習外語是困難的。

Bazı insanları memnun etmek zordur.

有些人很難取悅。

Bazı soyut sanatları anlaması zordur.

一些抽象藝術是很難理解的。

İngilizce konuşmak benim için zordur.

說英語對我來說很困難。

Doğruyu yanlıştan ayırt etmek zordur.

要分清是非是困難的。

Onu mutlu etmek oldukça zordur.

取悅他很難。

Bir tavşanı elle yakalamak zordur.

徒手逮兔挺难。

Bu sözcüğü telaffuz etmek zordur.

這個字很難發音。

Bu ödev benim için zordur.

這個家庭作業對我來說很困難。

Bu dağa tırmanmak çok zordur.

爬这座山很困难。

Bazen doğruyu yanlıştan ayırt etmek zordur.

是非对错,有时很难分辨。

Doğa bilimleri sosyal bilimlerden daha zordur.

理科比文科难。

Hayat zordur, ama ben daha zorum.

生活很困难,但我更坚强。

Vietnamca dili, öğrenmek için gerçekten zordur.

越南语真的难学。

Bu kitap Fransızca yazıldığından okunması zordur.

因为是用法文写的,所以这本书很难读。

Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.

白色的地氈很難保持乾淨。

Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.

現實和幻想是很難區分的。

Bir yabancı dili iyice öğrenmek zordur.

掌握一门外语很难。

Arkadaş olmak kolaydır ama onlardan kurtulmak zordur

交朋友很容易, 但擺脫他們很難。

Bu teoriyi kavramak için benim çok zordur.

这个理论对我来说太难了,理解不了。

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.

把蛋糕等分切開更難。

Bir kez oluşturulan kötü bir alışkanlıktan kurtulmak zordur.

一旦養成了壞習慣,就很難改回來了。

- İngilizce zordur, değil mi?
- İngilizce zor, değil mi?

英語很難,不是嗎?

- Buna inanmam zor.
- Buna inanmak benim için zordur.

我觉得这难以置信。

Rüyalar ve gerçeklik arasında seçim yapmak bazen zordur.

梦想和现实有时真的很难取舍。

Bu problem, ilkokul çocuklarının çözmeleri için çok zordur.

这个问题让小学生解决太难了。

2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.

很难在2、3年内掌握法语。

Bu kitabı bir hafta içinde okuyarak bitirmek gerçekten zordur.

这本书很难在一周内读完。