Translation of "Mantıklı" in Polish

Bu mantıklı.

To ma sens.

O şimdi mantıklı.

- Teraz to ma sens.
- Teraz trzyma się to kupy.

Bizler mantıklı insanlarız.

Jesteśmy rozsądnymi ludźmi.

Tom mantıklı ol.

Tom, bądź rozsądny.

Bu bütünüyle mantıklı.

Jest to całkowicie uzasadnione.

Bu mantıklı olur.

To ma sens.

O mantıklı olmadı.

To nie miało sensu.

Bana mantıklı görünüyor.

To brzmi dla mnie rozsądnie.

Söylediğin mantıklı değil.

To, co powiedziałeś, nie ma sensu.

Daha mantıklı olmalısın.

Ty powinieneś być bardziej rozsądny.

Onun söylediği mantıklı değildi.

To, co powiedziała nie miało sensu.

Biz mantıklı olmak istiyoruz.

Chcemy być rozsądni.

O artık mantıklı değil.

To już po prostu nie ma sensu.

Tom mantıklı bir adamdır.

- Tom jest człowiekiem rozsądnym.
- Tom jest rozsądnym mężczyzną.

Bu, mantıklı bir varsayım.

- To rozsądne założenie.
- To rozsądne przypuszczenie.

O mantıklı davranış mı?

Czy to jest rozsądne zachowanie?

O sadece mantıklı değil.

To po prostu nie ma sensu.

Tom'un söylediği mantıklı değil.

To, co Tom powiedział, nie ma sensu.

Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı

Takie działanie ma sens,

Bu hiç de mantıklı değil.

To wcale nie ma sensu.

Onun hepsi mantıklı olmaya başlıyor.

- Wszystko nabiera sensu.
- Wszystko zaczyna nabierać sensu.

- Önerin makul görünüyor.
- Önerin mantıklı görünüyor.

- Twoje sugestie wydają się rozsądne.
- Twoja propozycja wydaje się rozsądna.

Dana'nın bu tarafa gelmesi çok mantıklı olurdu.

To całkiem logiczne, że Dana poszłaby tą drogą.

Ben tamamen mantıklı bir açıklaması olduğuna eminim.

Jestem pewien, że jest na to jakieś sensowne wytłumaczenie.

Onu o öneriyi reddetmesi onun için mantıklı olurdu.

To oczywiste, że nie przyjmie tej propozycji.

Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?

Wygląda na to, że to wszystko ma sens!

Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.

Więc chcemy być wysoko ponad wodą.

Benim kazandığımdan daha çok para kazanmana rağmen benim senden daha çok gelir vergisi ödemem bana çok mantıklı gelmiyor.

Nie widzę sensu w tym, że muszę płacić większy podatek od ciebie, chociaż ty więcej zarabiasz.