Translation of "Arıyorum" in Polish

Yiyecek arıyorum.

Poszukam jedzenia.

Anahtarımı arıyorum.

Szukam swojego klucza.

Kalemimi arıyorum.

Szukam mojego długopisu.

Natsuko'yu arıyorum.

Szukam Natsuko.

Şapkamı arıyorum.

Szukam mojego kapelusza.

Seni arıyorum.

Szukam cię.

Hâlâ Tom'u arıyorum.

Nadal szukam Toma.

Şimdi Tom'u arıyorum.

Teraz szukam Toma.

Ben kedimi arıyorum.

Szukam mojego kota.

İkiz yataklı oda arıyorum.

Szukam pokoju z dwoma oddzielnymi łóżkami.

Bütün gün anahtarlarımı arıyorum.

Szukałem moich kluczy przez cały dzień.

Fransızca konuşabilen birini arıyorum.

Szukam kogoś, kto mówi po francusku.

Boston'da bir iş arıyorum.

Szukam pracy w Bostonie.

Portekizce konuşabilen birini arıyorum.

Szukam kogoś, kto mówi po portugalsku.

Sıcak, yünlü bir etek arıyorum.

Szukam ciepłej, wełnianej spódnicy.

Cüzdanımı arıyorum. Onu gördün mü?

Szukam swojego portfela. Widziałeś go?

Benimle İngilizce öğrenecek birini arıyorum.

Szukam kogoś, by wspólnie nauczyć się angielskiego.

Kısa beyaz bir etek arıyorum!

Szukam białej mini spódniczki.

Annem için bir hediye arıyorum.

Szukam prezentu dla matki.

Senin gibi bir kız arıyorum.

Szukałem takiej dziewczyny jak ty.

Andy'yi arıyorum. Nerede olduğunu biliyor musun?

Szukam Andyego. Wiesz gdzie on jest?

Ben bilgi paylaşmak için birini arıyorum.

Szukam kogoś z kim mógłbym wymieniać się wiedzą.

İhtiyacım olanı sana söylemek için arıyorum.

Dzwonię, żeby powiedzieć, czego potrzebuję.

Bu dosyaları açabileceğim bir program arıyorum.

Szukam jakiegoś programu, którym mogę otworzyć te pliki.

Hayır ben bir saatten fazladır onları arıyorum.

Nie. Szukałem ich ponad godzinę.

Sana akşam yemeği planlarımızı hatırlatmak için arıyorum.

Dzwonię, żeby przypomnieć ci o naszych planach obiadowych.

Kayıp bir cüzdanı rapor etmek için arıyorum.

Dzwonię, żeby zgłosić zgubiony portfel.

Bu denemeyi düzeltmeme yardımcı olabilecek bir yerli konuşmacı arıyorum.

Szukam rodzimego użytkownika, który by mi poprawił to wypracowanie.

Yarın ne zaman burada olman gerektiğini sana söylemek için arıyorum.

Dzwonię, żeby powiedzieć, o której musisz tu jutro być.