Translation of "Birini" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "Birini" in a sentence and their hungarian translations:

Birini arıyorum.

Keresek valakit.

Birini gördüm.

Láttam valakit.

Birini arıyoruz.

Keresünk valakit.

Birini bekliyorum.

Várok valakit.

Birini görüyorum.

Látok valakit.

Birini bulacağım.

- Keresek valakit.
- Találok majd valakit.

Birini seçin.

Válassz egyet!

Lenslerimden birini düşürdüm

Leejtettem egy objektívet,

Lütfen birini alın.

Tessék, vegyél egyet.

Bunlardan birini al.

Vegyél közülük!

Birini aramamız gerekiyor.

Hívnunk kell valakit.

Başka birini deneyelim.

Próbálkozzunk egy másikkal.

Birini tanıyor musun?

- Felismersz valakit?
- Ismerős valaki?

Hangi birini alırdın?

Melyiket vinnéd el?

Öyle birini tanımıyorum.

Nem ismerek ilyen embert.

Tom birini gördü.

Tom látott valakit.

Birini bekliyor musun?

- Vársz valakit?
- Vársz valakire?

Başka birini bulacağım.

Keresek valaki mást.

Birini görmek zorundayım.

Találkoznom kell valakivel.

Ben birini gördüm.

Láttam egyet.

Onlardan birini alırdım.

Vennék egyet azokból.

Tom birini bekliyor.

Vár valakire Tom.

Başka birini dene.

Próbálkozz valaki mással.

Birini yazarken görmedim.

Nem láttam senkit, aki írt volna.

Ben birini seçeceğim.

Választani fogok egyet.

Onlardan birini seçeceğim.

Ki fogok választani egyet közülük.

Onlardan birini seçebilirsin.

Választhatsz közülük egyet.

Bana birini hatırlatıyorsun.

Emlékeztetsz valakire.

- Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- Onlardan herhangi birini seçebilirsiniz.

Bármelyiket választhatod.

O dövüşlerden birini hatırlıyorum.

Emlékszem azokra a meccsekre.

Aileden birini kaybetmekten konuşuyorlarsa

Ha valaki azt mondja, elvesztette egy családtagját,

Gerçekten sevdiğiniz birini kaybettiyseniz,

Ha elveszítettek már valakit, akit igazán szerettek,

Beslenmesinin dörtte birini oluştururlar.

Ez étrendjének negyedét teszi ki.

Kurtarmaya değecek birini görüyor.

olyan embert lát, aki megérdemel még egy esélyt.

üçte birini atmosfere dengeleyebilir.

egyharmadát ellensúlyozhatja.

Elmaların herhangi birini al.

Vedd bármelyiket az almák közül.

Lütfen odama birini gönder.

Kérem, küldjön fel valakit a szobámba.

Sadece konuşacak birini istiyorum.

Szükségem van egy beszélgetőtársra.

Orada birini gördün mü?

Láttál valakit ott?

O bana birini hatırlatıyor.

Emlékeztet engem valakire.

Burada birini tanıyor musun?

Ismersz itt valakit?

Kutulardan herhangi birini açmadım.

Egyik dobozt sem nyitottam ki.

Onlardan birini almak zorundayım.

Szereznem kell egy ilyet.

Tom tanıdığı birini görmedi.

Tomi nem látott senkit, akit felismert volna.

- Birini seç.
- Seç bakalım.

Csak válassz!

Bana onlardan birini göster.

- Mutasd meg az egyiket!
- Mutass egyet azok közül!

Boston'da birini biliyor musun?

Ismersz valakit Bostonban?

Birini gördün mü hiç?

Láttál már ilyet?

İstediğim birini seçmem gerekiyor.

- Ki kell választanom azt, amit akarok.
- Választanom kell, kit akarok.

Onlardan birini tanıyor muydun?

Ismerted valamelyiket közülük?

Birini bekliyor gibi görünüyorsun.

Úgy tűnik, vársz valakire.

Portekizce konuşabilen birini arıyorum.

Keresek valakit, aki beszél portugálul.

Onlardan birini almak istiyorum.

Nagyon szeretnék egy ilyet.

O isimde birini tanımıyorum.

Senkit sem ismerek ezzel a névvel.

Tom konuşacak birini bulamadı.

Tomi nem talált senkit, akivel beszélni tudna.

Bunlardan birini istemiyor musun?

Nem akarsz egyet belőlük?

Birini görünüşüne göre yargılama.

Ne ítélj el valakit a megjelenése alapján!

Almanca bilen birini arıyorum.

Keresek valakit, aki beszél németül.

- Neden boyuna göre birini seçmiyorsun?
- Neden dişine göre birini seçmiyorsun?

Miért nem ugyanakkorára támadsz?

Kendisi; katılımcılardan, dört karttan birini

Egy másik trükkön alapul, amit én vizsgáltam.

Doğru değil diyen birini bulabilirim."

találok egyet, aki szerint nem."

Bu evlerden birini ziyaret etsek

Tehát bármelyik otthont is látogatjuk meg,

Tom ona seslenen birini duydu.

- Tom hallotta, hogy valaki hívja őt.
- Tom hallotta, hogy valaki őt szólítja.

Ben pastanın dörtte birini yedim.

- Megettem a kalács negyedrészét.
- Megettem a torta negyedrészét.

Zaten ölü olan birini öldüremezsin.

Nem ölhetsz meg valakit, aki már eleve halott.

Sadece bunlardan herhangi birini istemiyorum.

Egyszerűen nincs szükségem ezekre.

Tom adlı birini tanıyor musun?

Ismersz Tom nevezetűt?

Bana önceden tanıdığım birini hatırlatıyorsun.

Ön emlékeztet engem valakire, akit ismertem régebben.

- Hangisini seçerdiniz?
- Hangi birini seçerdin?

- Te melyiket választanád?
- Melyiket választanád?

Facebook'ta olmayan birini tanıyor musun?

Ismersz olyat, aki nincs a Facebook-on?

Fransızcayı iyi konuşan birini tanıyorum.

Ismerek valakit, aki jól beszél franciául.

Seni alması için birini gönderiyorum.

Küldök valakit, aki elhoz.

Bunlardan herhangi birini ilginç bulmuyorum.

Nem találok ebben semmi érdekeset.

Bize yardım edecek birini bulacağım.

Keresek valakit, aki majd segít nekünk.

Lütfen Fransızca konuşan birini bulun.

Keress valakit, aki tud franciául.

O, kekin dörtte birini yedi.

Megette a torta negyedét.

Tom gereksinimleri karşılayan birini bulamadı.

Tom nem talált senkit, aki megfelelt volna a követelményeknek.

Tom iş için birini bulamadı.

Tomi nem talált senkit a munkára.

Çince konuşabileceğim herhangi birini tanımıyorum.

Senkit nem ismerek, akivel kínaiul tudnék beszélni.

Tom John'un gömleklerinden birini giyiyor.

Tom John egyik pólóját viseli.

- Birini mi arıyorsun?
- Sen birini arıyor musun?
- Birisini mi arıyorsun?
- Birisini mi arıyorsunuz?

Keresel valakit?

Üçüncüsünde ise, iki renkten birini değiştirdim.

A harmadikon a két használt komponens közül csak az egyiket cseréltem le.

Kendi ailenizden birini kaybettiğiniz zamanı anlatmayın.

ne kezdjünk arról beszélni, milyen volt nekünk elveszteni a magunkét.

Ama onların ihtiyacı güler yüzlü birini,

de amikor barátságos arcot kell találniuk

Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.

és az egész tankör egyik legjobb eredményét értem el.

Erkekler şu iki tepkiden birini veriyor.

A férfiaknak kétféle válaszuk van:

Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.

A tengerig eljutott bébiteknősök egyharmadát felfalják a cápák.

Eğer odada tek başına birini görürseniz

Ha azt látjuk, hogy kilóg valaki a többiek közül,

Yaşamımızın üçte birini işte geçirdiğimize göre,

Mivel életünk egyharmadát munkában töltjük,

Seni evinden alması için birini ayarladım.

- Elintézem, hogy valaki elhozzon téged hazulról.
- Elintézem, hogy valaki elhozza önt hazulról.

Ya birini ya da diğerini seç.

Válasszon, vagy az egyik, vagy a másik.

Tom kendisine yardım edecek birini bulamadı.

Tom nem tud mást találni, aki segítene neki.

Hiç Esperanto konuşan birini duydun mu?

Hallottál valaha valakit eszperantóul beszélni?

Bunlardan birini nasıl kullanacağını biliyor musun?

Tudod, hogyan kell egy ilyet használni?

Bir arkadaşım Fransızca konuşan birini arıyor.

Egyik barátom keres valakit, aki tud franciául.

O işi yapacak birini zaten buldum.

Találtam már valakit erre a munkára.

Birini kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorum.

Tudom, milyen valakit elveszteni.