Translation of "Birini" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "Birini" in a sentence and their korean translations:

Lenslerimden birini düşürdüm

‎제가 렌즈를 떨어뜨렸죠

Gerçekten sevdiğiniz birini kaybettiyseniz,

만약 진정으로 사랑하는 사람을 잃은 적이 있다면,

Beslenmesinin dörtte birini oluştururlar.

‎섭취량의 4분의 1을 차지하죠

Kurtarmaya değecek birini görüyor.

이젠 구할 만한 가치가 있는 어떤 사람을 보게 될 겁니다.

üçte birini atmosfere dengeleyebilir.

1/3을 상쇄할 수 있습니다.

Kendisi; katılımcılardan, dört karttan birini

제가 알아낸 또 다른 속임수는

Bakın, şu çubuklardan birini kesebilirim.

자, 이런 야광 막대는 자를 수 있습니다

Doğru değil diyen birini bulabilirim."

제가 아니라고 말하는 사람을 하나 찾아오죠."

Bu evlerden birini ziyaret etsek

만일 이 중에서 한 집을 방문하면서

Geliştirme zihniyetine sahip birini istiyorlar.

성장형 사고방식을 가진 사람을 원하는 것입니다.

Hayır, senelerdir kıdemli birini işe almadık.

아니요. 회사는 수년 넘게 고위직을 고용하지도 않았어요.

Ve aradığımız yaratıklardan birini bulmamı sağladı.

우리가 찾던 생물 중 하나를 찾아내게 됐습니다

Ama onların ihtiyacı güler yüzlü birini,

하지만 옆에서 이야기 나눌

Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.

저는 반에서 최고로 높은 점수를 받은 학생 중 한 명이었습니다.

Erkekler şu iki tepkiden birini veriyor.

남성들의 반응은 두 가지에요.

Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.

‎상어는 바다에 도착한 새끼의 ‎3분의 1을 잡아먹습니다

Eğer odada tek başına birini görürseniz

주변에 비슷한 사람 없이 혼자인 사람이 있을 때

Yaşamımızın üçte birini işte geçirdiğimize göre,

우린 인생의 1/3을 직장에서 보냅니다.

Ama başka birini düşünerek bir şey yapmazsak

만약 우리가 다른사람들을 염두해두고 아무것도 하지 않는다면,

Yaşamındaki en kutsal anlardan birini paylaşmış oluyorsunuz.

유사분열을 거치도록 하겠습니다.

Başkan en önemli haber ağlarından birini kapatınca

학생 시위에 첫 참가했던 게 2007년이었는데

Bana iş vermeyi kabul eden birini buldum

간청 끝에 겨우 일자리도 구했고

Fakat "birini yap" kısmı neredeyse hiç olmamıştı.

직접 하는 것은 별로 가능하지 않았습니다.

Arkadaş gibi yanında olacak, konuşacak birini bulmak

다정한 모습의 친구가 필요할 때

Araştırma açıkça gösteriyor ki birini hapiste tutmak

관련 연구에서는 사람들을 감옥에 수감하게 되면

Küresel toprak karbon rezervlerinin üçte birini depolar.

전세계 약 3분의 1의 토양 탄소를 매장하고 있습니다.

Ve pratiklerde %100 çaba gösterebilecek birini istiyorlar.

연습에 100%의 노력을 쏟아부을 사람을 뽑죠.

Beyefendi, A ya da B, birini söyler misiniz?

남자분, A나 B 중에 어느 것이든 말해주시겠어요?

Birini argümanlarla, sebeplerle bir şeye ikna etmeye çalıştıysanız

누군가에게 뭔가 설득시키려고

Bakın, şimdi izleyin. Bahse girerim ki bunlardan birini atınca...

자, 보세요 야광 막대를 하나 던지면

Bugün akıllıca seçimler yaptınız ve aradığımız yaratıkların birini bulduk,

오늘 당신은 현명한 결정들을 내렸고 우리가 찾던 생물 중 하나를 찾아내게 됐습니다

Testinde en iyi sonuçlardan birini alıyorlar. Üniversiteye giriş sınavları

국제 PISA에서 가장 성적이 잘 나오는 국가 중 한 곳으로 뽑혀.

Bu yüzden lütfen kartlardan birini bana doğru ittiğinizi hayal edin.

제게 이 카드들 중 하나를 민다고 가정해보세요.

En büyük ve en önemli yapay zekâ keşiflerinden birini yaptığımı sandım,

저는 AI에 관한 가장 위대하고 중요한 발견을 했다고 생각했습니다.

Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk

지하 광산으로 들어간 건 좋은 결정이었습니다 우리가 찾던 생물 중 한 마리를 찾았습니다

Yetişkinlikteki uyanık yaşamın üçte birini daha eğlenceli yapmak için zaman yok mu?

여러분은 깨어있는 1/3의 시간을 좀 더 즐겁게 보낼 시간이 없나요?

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

‎상어가 순식간에 ‎문어의 팔 하나를 꽉 물더니 ‎몸을 회전해 뜯어내려 했죠

Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.

하지만 살모사에게 물리고 적절한 치료를 받지 않아 40일 뒤에 사망한 사람이 있어요 출혈로 죽었죠