Translation of "Sevdiğim" in Korean

Televizyondaki sevdiğim güreşçiler olurdum.

천방지축 뛰어다니던 작은 꼬마였습니다.

En sevdiğim şeylerden biri. Tamam.

제가 좋아하는 것 중 하나죠

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

‎저한테는 최고의 취미였죠

Sihre dair sevdiğim her şeyi içeriyor.

제가 마술에 대해 사랑하는 모든 게 있기도 합니다.

Kendi sevdiğim konuları, insanlarla konuşamaz olmuştum.

자신이 좋아하는 일을 타인에게 말할 수 없게 되어버렸습니다

Sevdiğim ve seveceğin her şeyimiz var.

이것들보다 더 좋은 것은 없죠

Bunun sırrı ise sevdiğim şeyi yapıyorum,

동안의 비밀은 제가 사랑하는 일을 하고

Derslerimde yaratıcılık üzerine en sevdiğim alıştırmalardan biri,

창의성에 관한 제 수업에서 제가 가장 좋아하는 실습 중 하나는

Ayrıca benim çok sevdiğim bir de büyükbabam vardı.

또 저에게는 사랑하는 할아버지가 있었습니다

Sayelerinde, sevdiğim şeyleri, daha da sever hâle geldim;

자신이 좋아하는 걸 더욱 좋아하게 되었습니다

Fakat durum şu ki yaptığım işin sevdiğim kısmı,

제가 하는 일 가운데 제가 가장 좋아하는 점은

Sonra tekrar kameramı alıp sevdiğim ve bildiğim şeyi yapmaya başladım.

‎그래서 다시 카메라를 들고 ‎제가 사랑하고 ‎잘 아는 일을 시작했죠