Translation of "Olmadığı" in Korean

Burada da iyi olmadığı konular.

그리고 단점은 이렇습니다.

Işık olmadığı zamanlar sessiz kalacaktı.

빛이 없으면, 정적이 존재합니다.

Ve insanlar öfkemizle rahat olmadığı için.

사람들은 우리의 분노를 불쾌해하죠.

Suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda seller olurken,

물이 불필요할 때 폭우가 내리고

Ancal mantıksal tartışma olmadığı için kötü.

그렇지만 의견을 나누는 토론을 장려하는 방법은 아닙니다.

Ve benim cevabım hâlâ çok geç olmadığı.

제 답은 아직 늦지 않았다 입니다.

Koçların ve profesyonel keşifçilerin, sadece yeteneğinin olmadığı

코치와 전문 스카우트들은

Ve tırmanmanın mümkün olmadığı dik kayalıklar da var.

가파른 벼랑은 기어오르기에 불안정합니다

O da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.

연결은 단지 제게 달려있지만은 않다는 것이에요.

Bu iki kanat güç konusunda eşit olmadığı sürece,

이 두 날개가 동등한 힘을 가지지 못한다면,

Benim fizik ödevimden daha farklı olmadığı ortaya çıktı.

제 물리학 문제와 별다르지 않았습니다.

Bu, aslında... Yoksulluğun önemli olmadığı anlamına mı geliyor?

그렇다면 이것이 가난은 문제가 되지 않는다는 의미일까요?

Fakat hakikaten, hiç kimsenin doğru projeksiyonu olmadığı gerçeği değişmedi.

하지만 여전히 올바른 투사법은 없어요.

Bana ihtiyacın olmadığı zaman ilişkimizi bir daha gözden geçiririz" dedim.

더 이상 내가 필요하지 않게 되면 그때 우리의 관계를 얘기해 보자구고요."

Henüz acının var olmadığı bir yere ayak basmadım ama aynı zamanda

고통이 없거나, 치유의 가능성이 없는 곳은

Güney Kore'nin büyük nüfus dışında doğal kaynakları olmadığı için, bu şirketler

왜나하면 한국은 인구만 많았지 지하자원은 개좃도 없었거든. 그래서 이런 회사들은