Translation of "Mi*" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "Mi*" in a sentence and their korean translations:

Mücadele mi edelim, yüzelim mi?

싸울까요, 띄울까요?

Optimist mi, realist mi, yoksa başka bir şey mi?

낙관주의자, 현실주의자, 아님 무엇?

Değil mi?

그렇죠?

DEĞİL Mİ?!

그렇지? 그렇지?!

"Gerçekten mi?"

"정말로요?"

Gerçek mi yoksa tamamen mecazi mi?

이것은 사실일까요 아니면 순전히 비유적인 의미일까요?

"Sanal gerçeklik mi? Artırılmış gerçeklik mi?"

가상현실 아니면 증강현실?

Eşitlikle ilgili mi?

평등함을 말하는 것일까요?

Güzel, değil mi?

아름답지 않나요?

Bu gerçek mi?

"진실인가?"

Ne gibi mi?

어떤 것일까요?

Neden mi minimalist?

왜 미니멀리즘이 필요할까요?

İğrenç yemeklerden mi?

맛없는 음식 때문일까요?

Bu nefret mi?

그건 싫습니까?

Araba alabilmek için mi, borçlarınızı ödeyebilmek için mi

차를 사고 싶어서? 빛을 갚기 위해서?

Kimin en vahşi, erkeğin mi dişinin mi olduğunu görüyoruz.

수컷과 암컷 중 어떤게 더 무서운지 알 수 있잖아요.

Kesinlikle hayır, değil mi?

전혀 그렇지 않죠?

Değer yok edicileri mi?

아니면 가치를 파괴하는 사람들일까요?

Harekete geçmek mi istersiniz?

움직이시겠다고요?

Tomurcukları yememi mi seçtiniz?

제가 먹을 것으로 싹을 선택하셨군요?

Ben mi? Birçok kez.

저요? 자주요!

Ben mi? Birçok kez!

저요? 자주요!

Sonuç ne mi oldu?

그리고 결과적으로

"Bitcoin mi? Etheryum mu?"

예를 들어, 비트코인 아니면 이더리움?

Bahis mi oynuyorlardı, anlayamadım.

자기들끼리 내기를 했던 건진 모르겠지만

İyi gibiydi, değil mi?

꽤 멋지지 않나요?

Bu gerçekten gerekli mi?

정말 필요한 일인가요?

Moral bozucu, değil mi?

암울하죠. 아닌가요?

Hiç kimse, değil mi ?

누구 있으신가요?

Bunlar nefret değil mi?

그게 전부 싫어해서 그런 것 아닌가요?

Olayı çözdüm, değil mi?

제가 완전히 해결했습니다. 맞나요?

Bir kere kilitlendi mi...

‎사냥감을 조준하고

Hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

동물의 흔적을 따라갈까요?

Helikopter mi, uçak mı?

헬리콥터입니까, 비행기입니까?

Şimdi farklılaştı, değil mi?

이제 좀 차이가 느껴지지 않나요?

"Gunit mi?" diye sordum.

저는 재차 Gunit이 진짜 있는지 물었죠.

G-Unit'i mi kastediyorsunuz?

그 유명한 힙합그룹 G-Unit?

Peki, ne yapacağız? Spekülatif mi iz süreceğiz yoksa sistematik mi?

어떻게 할까요? 추론을 해볼까요? 아니면 체계적으로 추적할까요?

Hava akımı olan tünel mi, hava akımı olmayan tünel mi?

바람이 부는 갱도? 바람이 불지 않는 갱도?

Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?

아니면 저쪽일까요? 협곡으로 통하는 왼쪽?

İkinciyi soruyu hatırlıyorsunuz değil mi?

두번째 질문 기억하세요?

Peki oradayken fotoğrafını çektiniz mi?

그리고 그곳에 있었을 때, 그 장소를 사진 찍었나요?

Esas olan ne, değil mi?

핵심이 뭐죠?

''Beni sevmeye devam edecek mi?''

"그이가 여전히 저를 사랑할 수 있을까요?"

Acaba buna bakmaya değer mi?

확인해볼 만할지 모르겠네요

Yoksa durup ateş mi yakayım?

아니면 멈춰서 불을 피울까요?

Ne düşünüyorsunuz? Zincire mi tırmanalım?

자, 어떻게 생각하세요? 쇠사슬을 타고 오를까요?

Hava akımı olmayan tünel mi?

바람이 불지 않는 갱도?

Yoksa ben mi hayal ettim?

아니면 제 착각인가요?

Karaçalı çiçeğini mi? Karar sizin!

가시금작화 꽃을 먹을까요? 당신이 결정하세요!

Şimdi biri bana söyleyebilir mi,

이제 누가 왜 감히 우리가 그런 미래를

Dişi olduğunu biliyoruz, değil mi?

암컷이잖아요, 그렇죠?

Batı her şeyi kaybetti mi?

서양은 이미 모든 것을 잃었나?

Helikopterle mi uçmak istiyorsunuz? Tamam!

헬리콥터를 타시겠다고요? 좋습니다!

Tamam, halatla inmeyi mi seçtiniz?

좋습니다, 로프를 타고 내려가라고요?

Tamam, sağa gitmemi mi istiyorsunuz?

네, 오른쪽으로 가자고요?

Ile "Okuyup yazabilirsin, değil mi?"

얘기하는 것만큼이나 다릅니다.

Bugün olduğu gibi, değil mi?

오늘처럼요, 맞죠?

Köpek balıkları tekrar gelecek mi?

‎상어가 또 나타날까 봐 걱정됐죠

Komşularımla sıradan muhabbet mi edeceğim?

이웃들과의 무미건조한 대화?

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

로프를 타고 곧장 내려갈까요? 아니면 로프 없이 건너가 맨몸으로 내려갈까요?

Hepimiz bu durumu anladık değil mi ?

우리가 이것을 지능적으로 이해할 수 있도록 말이에요.

Bu şekilde olsa bile,değil mi?

그게, 이렇든지 않든지 말이죠, 그렇죠?

Yoksa kötü gün için mi biriktiriyorsunuz.

혹시 모를 일에 대비해서?

Tatile eğlenceli bir yerlere gittiniz mi?

휴가 동안 어디 재미있는데라도 다녀오셨어요?

Tüm mesele de bu değil mi --

그리고 이런 일이 전부가 아닐까요?

Ne kadar da rahatlatıcı, değil mi?

참 안심되는 일이죠?

Yani hikâyelerin yapısı bu, değil mi?

이게 이야기의 구성입니다. 그렇죠?

Zihninizde son bir sayını belirlediniz mi?

숫자를 다 더하셨습니까?

Bu küçük matarayla inmemi mi istiyorsunuz?

이 작은 보온병을 믿고 로프를 타고 내려가라고요?

Deniz minaresi mi, çiçekli yosun mu?

삿갓조개를 먹을까요? 창자파래를 먹을까요?

Her seferinde işe yarıyor, değil mi?

참 잘 먹히네요. 그렇지 않나요?

"Aman Tanrım, çok havalı değil mi?"

"와, 저거 진짜 끝내준다.

Bu iki taraflı çalışıyor, değil mi?

그건 반대 입장에서도 마찬가지죠.

Bir eğitimle buluşturmamız mümkün olabilir mi?

그래서 학교에서 직장으로 제대로 연계되는 일이요.

Kötümser olmak daha iyi değil mi,

현실에 안주하는 것을 방지하고

Daha ufak bir şey mi baksalar?

‎더 작은 사냥감을 찾아야겠군요

Bu, bir gelecek vizyonu olabilir mi?

‎이게 미래의 비전이 ‎될 수 있을까요?

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim,

로프를 타고 곧장 내려갈까요?

O yöndeki enkazın izinden mi gideceğiz?

잔해를 쫓아 저 방향으로 계속 갈까요?

Pekâlâ, kanyondan halatla inmemi mi istiyorsunuz?

좋습니다, 로프를 타고 협곡으로 내려가라고요?

Başka alanlara da transfer edilmeli mi?

다른 분야도 적용이 되는 일일까요?

İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?

둘째로 부피입니다. 우주선 내부 공간이 좁잖아요?

Bu arabayı zengin olduğunuz için mi alabiliyorsunuz?

이 차를 가질 수 있는 건 부자이기 때문일까요?

çünkü hepimiz cevabını biliyoruz, öyle değil mi?

왜냐하면 답을 아니까요. 그렇죠?

''İyi bir gün geçirdin mi?' diye sorar.

"좋은 하루 보냈니?"

Işiniz hakkındakileri onlara nasıl anlatabilirsiniz değil mi?

어떻게 모금에 대해서 얘기할 수 있겠어요, 그쵸?

Bu kişisel bir iyilik değil, değil mi?

이것은 개인적인 부탁이 아닙니다.

Bunu esas yapan bir şey mi var?

뭔가 근본적인 이유가 있는 걸까요?

Artık ödeme yapılmazsa gelmeye devam edecekler mi?

학생들이 더 이상 보상금을 받지 못해도 계속해서 프로그램을 이용할까요?

Ama oldukça çılgın bir yer, değil mi?

정말 기가 막히죠?

Dinamik hareket etmek mi, statik sağkalım mı?

동적 이동, 아니면 정적 생존?

Aradığı şey şurada, leşi görüyorsunuz, değil mi?

독수리가 노리는 게 저겁니다 저 아래 시체 보이세요?